Geleceğin yelkencileri

Geleceğin yelkencileri

Gelecegin-yelkencileri

Çocuğunuzun kendine güveni yüksek, zorluklar karşısında yılmayan, doğayla uyumlu bir birey olmasını mı istiyorsunuz? O zaman yelken sporu onlar için doğru adres.

Yazı: Eray Emin Aydemir

Spor her yaştan insan için önemli bir olgu. Spordan uzak kalan insanların sağlıklarını kaybettikleri bilinen bir gerçek. Yetişkin insanlarda yaşanan bu tip sorunların toplumda yarattığı etkiyi gören bazı devletler, profesyonel kulüplerle birarada çalışıp, geleceğe yatırım adına özellikle küçük yaştaki çocukları spora yönlendirmek için büyük çaba sarf ediyorlar.

Doğal olarak spor branşlarının çocuklara sağladığı faydalar farklılık gösteriyor. Yelken sporu ise diğer branşlara nazaran çocukların gelişiminde oldukça yönlendirici. Minik yelkenciler bu spora 2.3 metre boyunda, 1.2 metre eninde ve 32 kilogram ağırlığındaki optimist teknesiyle başlarken, bu tekneyle temel yelken eğitimlerini alıp yarışlara katılıyorlar. Bir süre sonra teknelerini kendi donatan minik yelkencilerdeki bireysel gelişim ve sorumluluk hissi dikat çekiyor. Optimist tekneleri 15 yaşına kadar kullanılabiliyor.
Kaç yaşında başlanmalı?

Her sporda olduğu gibi yelkende de başlangıç için belirlenen ilk kriter çocuğun yaşı. Heybeliada Su Sporları Kulübü’nden Yelken Koordinatörü ve Antrenör Saruhan Çinay, “Yelkene yedi yaşında, yüzme bilmek şartıyla yelken kulüplerinde başlanabilir. Başlangıç seviyesinde spor kulüpleri kursiyerlere, tekne, yelken ve ekipman desteğinde bulunur. Kursiyer adaylarının şort ve tişörtten başka bir ihtiyacı olmuyor” sözleriyle başlangıç sürecinin nasıl olduğunu açıklarken ayrıca yelken sporunun sanıldığı kadar maliyetli olmadığını da belirtiyor.

Etkileyici kişisel gelişim

Yelken sporunun bir çocuğun gelişiminde yarattığı en büyük etkiler ise kendine güven, hızlı karar verme, yardımlaşma duygusu ve doğa şartlarına uyumluluk. Yaklaşık olarak 30 yıldır yelken sporuyla ilgilenen ve bir dönem Fenerbahçe’de de görev alan Kalamış Yelken Kulübü’nün deneyimli antrenörü Mehmet Dinçer, yelken sporunun çocuklara kattığı kişisel gelişimle ilgili şunları şöylüyor: “Yelken, çocukların kendi kendine karar verme yetisini artıran en önemli sporlardan biri. Bireysel bir şekilde, tek kişilik bir teknede doğayla başbaşa kalıyorlar. Rüzgârın şartlarına göre hareket ettikleri için doğayla uyumlu olmayı öğreniyorlar. Yarışlara başladıktan sonra, A noktasından B noktasına en kısa sürede gitmeye çalışıyorlar. Bu istek onların hem zekasını hem de fiziksel yeteneklerini geliştiriyor. Şahsi olarak bu spora başlayanlarda gördüğüm en büyük değişim içine kapanık karakterdeki çocuklarda oldu. Bu tip çocuklar genelde doğası gereği pek iletişim kurmazken, bu spora başladıktan sonra kendilerine olan güvenleri yerine geliyor ve hem çevreleriyle hem de arkadaşlarıyla iletişime geçiyorlar. Tutukluklarını üstlerinden atıp rakiplerle mücadele edecek hale geliyorlar.”

Geleceğin yelkencileri yazısının devamını Eylül 2017 sayımızda okuyabilirsiniz.

Dergimize Abonelik Merkezi web sitesinden hızlı ve kolayca abone olabilirsiniz.