Yelken takımı olmayan yelken kulüpleri

Yelken takımı olmayan yelken kulüpleri

Yelken takımı olmayan yelken kulüpleri - 2018 Nisan ayı editoŞubat ayının son günlerinde telefonuma Kalamış Yelken Kulübü’nden gelen “Tesisleri tahliye etmemiz isteniyor. Lütfen teknenizi alın?” mesajı kelimenin tam manasıyla bir şok etkisi yarattı. Bir piratımız var ailece kullandığımız, yarıştığımız. Şimdi ne yapacaktık? İstesen evin bahçesine bile çekersin, boyutlar müsade eder de mesele tekneyi nereye götürecek olmaktan daha çok o tekneyi sonrasında denizle nasıl buluşturacak olmamızda. Sağolsun İstanbul Yelken Kulübü tekneleri misafir etmeyi kabul etti de sorun bir süreliğine çözüldü. Ancak İstanbul’un en eski kulüplerinden biri olan (1954) Kalamış Yelken Kulübü’nün denize açılan tek yerine de kilit vuruldu.

Şimdi oradaki optimistçiler, yelkenciler, pirat sahipleri ne yapacak?

Denize nasıl çıkacak? Kulüp sporcuları nerede antrenman yapacak?

Faaliyet alanı nedeniyle doğal olarak denizin kenarına kurulmuş olan kulübün, dolgu yol yapınca denizle ilişkisini kes, duruma bir çözüm getir ve deniz kenarında yer ver ama sonra da bu yerin parasını ödemediği için oradan tahliye et.

Anlaşılır gibi değil.

Tabii ki işin bilmediğimiz kısımları da vardır ama uzaktan baktığımda bir yelken kulübünün denizle ilişkisi olmaması o işin bilmediğim kısımlarını kurcalatmayacak kadar saçmalığı apaçık ortada olan bir mevzu.

Üstelik bu sadece Kalamış Yelken Kulübüyle ilgili de değil. Marmara Yelken Kulübü de benzer durumu yaşadı. Küçükyalı Yelken Kulübü var mesela, yelken takımı yok ama futbol takımı var, ee denizle de bağlantısı yok zaten. 1983 yılına kadar yelken ve su sporları faaliyetlerini denize sıfır olan kulüp yerinde sürdürüyormuş. Dolgu alan çalışması sonucu onun da denizle irtibatı kesilmiş. Ne yapsın denize çıkamamış futbol takımı kurmuş!.

Tüm sahilde böyle kaybolan yelken kulüplerimiz var. Aradan yol geçince başınızın çaresine bakın dediler. Onlara deniz kenarında yer vermediler ama çay bahçeleri açtırdılar. Spor yapacaksın da ne olacak, çay içip lak lak yap yeter. İşte denizle, su sporlarıyla, yelkenle ilişkimiz bu kadar.

Sonra da niye denizci değiliz, olimpiyatta kürsüye niye çıkamıyoruz diye tartışıp duruyoruz. Tartışmaya ne gerek var, olay ortada.

Sevgiyle.
Selcen Tanınmış
selcen@motorboatdergi.com

Dergimize Abonelik Merkezi web sitesinden hızlı ve kolayca abone olabilirsiniz.