1969 yılında Paolo Vitelli tarafından kurulan Azimut Yachts, günümüzde 42 ila 144 feet arası geniş bir ürün yelpazesine sahip. Verve, Atlantis, Magellano, Fly, S, Grande ve Seadeck serileriyle tanınan marka, teknolojik yenilikleri ve tasarımdaki öncü yaklaşımıyla dünya yatçılık sektörünün öncülerinden biri konumunda. Çevresel sürdürülebilirlik ve yenilikçi tasarım ise Azimut’un geleceğe yönelik vizyonunun temel taşlarını oluşturuyor.
Sektöre yön verem fuarlardan biri olan Cannes Yachting Festival 2025, bu yıl Azimut Yachts’ın dört dünya prömiyerine ev sahipliği yapacak. Marka, “Yalınayak Lüks” (Barefoot Luxury) anlayışını yansıtan Grande 30M, 36M ve Trideck modellerinin yanı sıra flybridge serisinin yeni amiral gemisi Fly 82 ile deniz tutkunlarının karşısına çıkacak.
Flybridge Serisinin Yeni Amiral Gemisi; Azimut Fly 82
Ünlü tasarımcı Alberto Mancini imzalı dış hatları ve Fabio Fantolino tarafından tasarlanan iç mekânlarıyla Fly 82, Azimut’un estetik çizgisini geleceğe taşıyor. Model, markanın yenilikçi Deck2Deck sistemiyle Fly serisine yepyeni bir soluk katıyor. Kokpit terası, denize tamamen açılarak sosyal alanları maksimize ediyor. İç mekânlarda ise yumuşak hatlı, sofistike bir tasarım dili hakim. Geniş yuvarlak yemek masası ve cesur turuncu-kahverengi detaylar, Fly 82’ye farklı bir karakter kazandırıyor.

m2atelier İmzalı İç Tasarımlar
Azimut’un en yeni süperyatı Grande 30M, Alberto Mancini’nin dış tasarımı ve m2atelier’in iç mekân yorumuyla dikkat çekiyor. İlk kez kullanılan Rooftop Lounge ve tamamen yürünebilir Infinity Skydeck, misafirlerine eşsiz bir özgürlük hissi sunuyor.
Teknik açıdan ise Grande 30M, karbon fiber gövde, dalga kesici baş formu ve çift chine gövde yapısıyla segmentinde fark yaratıyor. Rolls Royce – mtu POD tahrik sistemi sayesinde %15’e varan yakıt tasarrufu ve daha düşük CO₂ emisyonu sağlıyor. Bu özellikler, yatı çevreci performansıyla öne çıkarıyor

Azimut’un “Yalınayak Lüks” (Barefoot Luxury) konsepti; Grande 30M, 36M ve Trideck modellerinde yeni nesil lüks anlayışını tanımlıyor. Sade ama sofistike hatlar, endüstriyel tasarımdan ilham alan malzeme seçimi ve “Özellikli Duvar” (Feature Wall) gibi yaratıcı detaylar bu vizyonu somutlaştırıyor. İlk bakışta basit görünen özellikli duvarlar dikkatle bakıldığında incelik barındıran çözümler sunuyor. Geleneksel olarak, salondaki arka duvar değerli malzemelerle zenginleştirilmiş, sanat eserleriyle süslenmiş dekoratif bir yüzey işlevi görüyordu. m2atelier, bu yüzeyleri yeniden yorumlayarak onları kendi başına birer sanat eseri niteliği taşıyan eşsiz ifadeler haline dönüştürmüş.