Mavi Atlas: Denize+1 Nefes

Mavi Atlas: Denize+1 Nefes

Anadolu Efes ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği denizlerdeki biyoçeşitliliği kayıt altına almak ve korumak için Mavi Atlas uygulamasını hayata geçirdi.

Yazı: Betül Usta

Anadolu Efes ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği (DYKD), denizlerin korunması adına yürüttükleri “Denize +1 Nefes” projesini, vatandaş katılımını odağına alan Mavi Atlas uygulamasıyla yeni bir boyuta taşıdı. Mavi Atlas, Türkiye’nin denizlerindeki biyolojik çeşitliliği görünür kılmak, kayıt altına almak ve kolektif bir hafıza oluşturmak amacıyla hayata geçirildi. Uygulamayı Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı Volkan Narcı’yla konuştuk.

Projeye ilk adım

Anadolu Efes Grup Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal Saatçi

Selda Susal Saatçi, 2021’de yaptıkları önceliklendirme analizinde, biyoçeşitliliğin en fazla endişe duyulan alanlardan biri olduğunu gördüklerini söylüyor. Aynı yıl Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorunu da bu kaygılarını artırmış. “Anadolu Efes olarak sadece endişelenmekle kalmak istemedik, harekete geçmeyi seçtik. Denizlerimiz için ne yapabiliriz sorusuna yanıt ararken Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile yollarımız kesişti. Onların deniz restorasyonu alanındaki bütünsel çalışmaları, özellikle de mercanlar üzerine yürüttükleri projeler bize ilham verdi. Ortak bir amaç için işbirliği yaparak Denize +1 Nefes projesini hayata geçirdik.”

Denize +1 Nefes projesi kapsamında yaratılan Mavi Atlas uygulaması sayesinde, dalgıçlar, denizciler, doğaseverler ve isteyen herkes, deniz canlılarını konum bilgisi ve isteğe bağlı görsellerle raporlayabiliyor. Bu verilerin deniz yaşamı üzerine yapılacak bilimsel çalışmalarda kullanılması ve politika geliştirme süreçlerine katkı sunabilecek kapsamlı bir veri setine dönüşmesi hedefleniyor. Böylece deniz ekosistemlerini koruma çabalarına bilimsel bir veri tabanı görevi görmesi de hedefler arasında. Vatandaş bilimini esas alan mobil uygulama, bireyleri yalnızca bilinçlenmeye değil, deniz yaşamının aktif birer koruyucusu olmaya da davet ediyor.

Deniz Yaşamını Koruma Derneği Başkanı Volkan Narcı

Volkan Narcı, toplanan verilerin, yeni deniz koruma alanlarının belirlenmesi ve balıkçılık düzenlemelerinin geliştirilmesi gibi somut çalışmalara katkı sağlayabileceğini belirtiyor. Ayrıca turizm sektörü için sürdürülebilir dalış noktalarının oluşturulmasında da yol gösterici bir kaynak niteliği taşıması bekleniyor.

Narcı, “Vatandaşlardan en temel beklentimiz, gözlemlerini olabildiğince net ve doğru şekilde aktarmaları olacak. Canlının fotoğrafı, gözlemin yapıldığı tarih ve lokasyon gibi bilgiler oldukça kritik. Uygulama içinde yanlış veri girişlerini önlemek için bilimsel doğrulama süreçleri bulunuyor. Uzmanlarımız, girilen verileri kontrol ederek yanlış kayıtların sistemde yayılmasını engelliyor.” diyor.

Çalışma her ne kadar birçok olumlu sonuca hizmet edecek olsa da akıllara, koruma altındaki canlıların kötü niyetli, kar amacı güden kişilerin eline geçmesi gibi olumsuz durumlara yol açabilir mi endişelerini de getiriyor. Narcı bu hassasiyeti titizlikle ele aldıklarını vurguluyor. “Mavi Atlas’ta koruma altındaki türlerin konum bilgileri kamuya açık olarak paylaşılmıyor. Araştırmacı ve karar vericiler bilimsel ölçekte gerekli verilere erişebiliyor, ancak genel kullanıma yalnızca türlere dair özet bilgiler sunuluyor. Böylece canlıların güvenliği korunuyor ve olası risklerin önüne geçiliyor.”

Biyoçeşitlilik kaybı artıyor

Selda Susal Saatçi, Mavi Atlas uygulamasıyla dikkat çekmek istedikleri birkaç temel nokta olduğunu belirtiyor. “Öncelikle, denizlerin bizim yaşam kaynağımız olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Aldığımız her üç nefesten ikisini denizlere borçluyuz. Bu nedenle deniz ekosistemlerinin korunması yalnızca çevre için değil, insan hayatının devamı için de kritik. Bugün harekete geçmezsek, gelecek nesillerin denizlerle kuracağı bağ çok daha zayıf ve kısıtlı olacak.”

Uygulamaya, iOS ve Android platformlarından erişilebiliyor.

İkinci olarak Marmara Denizi ve diğer kıyılarımızda yaşanan biyoçeşitlilik kaybına dikkat çekmek isteniyor. Son 50 yılda yalnızca Marmara Denizi’nde 17 türün tamamen tükendiği biliniyor.

Üçüncü konu, yalnızca akademisyenlerin veya araştırmacıların değil, herkesin katkısıyla büyüyecek bir platform olduğu için, Mavi Atlas’ın vatandaş biliminin gücünü vurgulaması. Susal Saatçi, bir dalgıcın, bir balıkçının, kıyıda yürüyüş yapan bir doğaseverin gözlemlerinin bu haritanın değerini artırdığını, herkesin katılımının, bilimsel çalışmaları besleyen ve karar vericilere yol gösteren güçlü bir veri seti oluşturduğunu belirtiyor. Bu da bireylerin doğanın pasif gözlemcisi olmaktan çıkıp aktif koruyucusuna dönüşmesi anlamına geliyor.

“Son olarak, projenin verdiği mesaj çok net: Doğa için atılan küçük adımlar, büyük değişimlere yol açabilir. Herkesin sisteme yapacağı katkı, aslında denizlerin geleceğine yapılmış bir yatırım. Bizim için en önemli vurgu, denizleri korumanın ortak bir sorumluluk olduğu ve bu sorumluluğu paylaşarak geleceğe güçlü bir miras bırakmak.”