İleriki yıllarda ilgi çekici sıfatlarla anacağımız bir yelken sezonunun daha sonuna geliyoruz. Sezonun bir kazananından bahsetmek de imkansız.
Herkesin bildiği üzere Güney Yarışı’nin yapılıp yapılmayacağı, kimin tarafından düzenleneceği bir yılan hikayesine dönmüştü.
Hareketli yaşamaya alıştığımız temmuz ayı, geçen yılkini de aratacak şekilde fiyaskoyla geçiyor. Bu olayın sorumluları, önümüzdeki yıllarda neyle ilgilenip, neyle…
Tüm ekibin yorgunluktan bittiği günün sonunda -koşulların ciddi yardımı da olsa-, bir “devi” arkamızda tutabilmek hepimizi çok mutlu etti.
Olimpiyat Oyunları’na çok az bir süre kala sporcularımız kota alabilmek için büyük bir mücadeleye girdi.
TYF ve TAYK arasında yaşanan tartışma nedeniyle kimse önünü göremiyor; bu kısa vadede yelkencileri uzun vadede yelken sporunu karaya oturtabilir.
Yarış programının hala açıklanmamış olması; bu bilinmezlik hali sürdükçe en büyük sponsorlarımız, tekne sahiplerini de kaybedeceğimizi düşünüyorum.
Bu ayki Bodrum yarışlarına Toka ekibiyle CFM teknesinde güzel bir başlangıç yaptık. Keşfetmeye yeni başladığımız teknemiz olumlu sinyaller veriyor.
Türkiye’de Rönesans dönemini yaşayan teknecilikteki bu önemli gelişmeyi kalıcı kılmak için temellerini sağlam hale getirmeliyiz.
Yeni yapılmış bir teknenin suya indiği an, bir bebeğin doğumuyla eşdeğer bir heyecan yaratıyor.