Damen Yachting’in yeni amiral gemisi Amels 80, hibrit tahrik sistemi, çarpıcı tasarımı ve özelleştirilebilir yaşam alanlarıyla süperyat dünyasına yeni bir soluk getiriyor.
Damen Yachting’in merakla beklenen Amels 80 serisinin ilk gövdesi, Hollanda’nın Vlissingen kentinde deniz testlerine başladı. 80 metrelik dev süperyat, 2.175 groston hacmiyle markanın Limited Editions serisindeki en büyük model olma özelliğini taşıyor. Hibrit tahrik sistemiyle donatılmış olan Amels 80, yalnızca estetik ve konforla değil, sürdürülebilir denizcilik anlayışıyla da dikkat çekiyor.
İnşasına spekülatif olarak başlanan ve daha altı ay içinde sahibini bulan süperyatın satışı, 2022 Monaco Yacht Show’da duyurulmuştu. Teslimatı 2025 yaz aylarında yapılacak olan ilk gövde, tasarımın ilk aşamalarından itibaren sahibinin isteklerine göre şekillendirilmiş.
Dış hatlarında Norveçli tasarımcı Espen Øino’nun imzasını taşıyan Amels 80’in iç mekânları ise Sinot Yacht Architecture & Design stüdyosu tarafından hazırlanmış. Bu iki dev ismin ilk işbirliği, hem denizle bütünleşen hem de estetik sınırları zorlayan bir iç-dış denge yaratıyor.

Amels 80’in en çarpıcı özelliklerinden biri, arka güvertede yer alan 6,5 metrelik şeffaf zeminli havuzu. Bu havuz, alt katta bulunan beach club alanına doğal ışık süzülmesini sağlayarak zarif bir atmosfer yaratıyor. Geniş kıç platform, Espen Øino’ya göre tasarımın odak noktalarından biri. Beach club; spa, sauna, hamam, masaj odası ve fitness alanıyla çevrili ve üç açılır deniz terası sayesinde yarı açık bir deniz salonuna dönüşebiliyor.
Süperyat, 14 misafire kadar konaklama imkânı sunuyor. Yedi kamara arasında yer alan tekne sahibine ait suit; güvertesi, iki banyo, özel ofis, kahvaltı alanı ve kitaplıkla adeta kendi içinde lüks bir daire niteliğinde. Tavan boyu camlar sayesinde doğal ışıkla aydınlanan bu özel alan, değerli taş inlay’leri, mermer detaylar ve dokuma metal yüzeylerle işlenmiş.
200 metrekarelik güneşlenme güvertesi, boyutundaki yatların çoğunu geride bırakıyor. Geniş jakuzisi, çevresindeki güneşlenme alanı, gölgeli barı ve yuvarlak yemek masasıyla ister aile kahvaltılarına ister akşam yemeklerine ev sahipliği yapabilecek nitelikte. Köprü güvertesinin arka kısmı ise çok amaçlı bir alan olarak tasarlanmış ve dış mekânla iç mekân arasında kesintisiz bir akış sunuyor.

Sinot’un baş tasarımcısı Paul Costerus, yatın iç tasarımında doğadan ilham alındığını belirtiyor: “Kullanılan malzemeler, doğal karakterlerini koruyacak şekilde işlendi. Stil sade ama kişiselleştirmeye açık, bu da sahiplerine kendilerini yansıtabilecekleri bir alan sunuyor.”
Amels 80, yalnızca lüks ve şıklığın değil, aynı zamanda çağdaş mühendisliğin ve sürdürülebilirliğin de sembolü. 12 knot seyir süratiyle 5 bin deniz mili menzile ulaşabilen bu hibrit süperyat, okyanusları sessizce, çevreci bir şekilde aşarken konuklarına modern çağın deniz üzerindeki en seçkin yaşam deneyimlerinden birini sunuyor.