Sınır Gökyüzünde

Sınır Gökyüzünde

Mega Tekneler - Concept Tasarımlar

Yeni süperyat konseptleriyle gözlerinize ziyafet çekin. Gelecek harika görünüyor, üstelik yelkenleri de var.

Onlarca yıldır süperyat dünyası yakıt içen dev motoryatların tekelinde. Tasarımcı ve üreticilerinin özenli pazarlama konuşmalarına karşın, birçoğu dışarıdan bakıldığında benzer bir görünüme sahip. Öte yandan bu yıllar içinde birçok süperyat tasarımcısının yelkenden ve form-fonksiyon üzerine denemelerden vazgeçmediğini görmek bizleri biraz rahatlatıyor. Yat tasarımı konusunda en çok tanınan isimlerden bazılarıyla görüştüğümüzde bu alanın geleceğine dair çok coşkulu yanıtlar aldık.

Öncelikle, önümüzdeki yıllarda daha fazla katamaran tasarımı görmeye hazırlıklı olun. “Çok gövdeliler yatçılık konseptlerinin geleceği, bunun temel nedeni sürdürülebilir olmaları” diyor 182m/600ft REV ve 136m/446ft Flying Fox gibi yatların ünlü tasarımcısı Espen Oeino: “Bir şeyi sürdürülebilir kılmak için direnci azaltmak üzere ne yapabileceğinize ve dolayısıyla güç ihtiyacına bakmalısınız. Burada boy-en oranları önem kazanıyor, çünkü narin gövdelerin baş tarafında giriş açıları çok daha iyi ve suyun yerini daha verimli değiştirebiliyorlar.”
Bu mantığın izinde, yeni 35m/115ft SpaceCat tasarımı Çin’de süren inşasının sonuna yaklaşıyor. Tekne iç mekanda 300 metrekare ve güvertede yaklaşık 600 metrekare alan sunuyor, üstelik bunun tamamı hafif ve düşük dirençli alüminyum gövdeler üzerinde taşınıyor.

İnsanların neyin güzel olduğu hakkındaki görüşü değişiyor, ancak biraz zaman alabiliyor” diye ekliyor. “Otomotivde de buna paralel, ilk SUV’larla aynısı yaşandı. Ancak sonuçta bir katamaran size ilginç yerleşim planlarıyla gelebileceğiniz çok daha iyi bir platform sunuyor.” İngiliz tasarımcı Andrew Winch sürdürülebilirlik konusunda aynı fikirde. “Geleceğin yelkenlilerinin asıl odağı çevresel ayak izlerini sıfıra indirerek gezegen üzerinde hiçbir negatif etki bırakmamalarını sağlamak olacak” diyor. “Katamaran ve çok gövdelilerin daha hızlı ve hafif yapıları hibrit ve elektrikli tahrik sistemlerin kullanımı için büyük bir avantaj ve bunların gelişimi öngörülebilir bir gelecekte artarak sürecek.”

DOĞRU İMAJ

Birçok tasarımcı yeşil gündemin zengin tekne sahiplerinin yelkenli teknelere dönüşüne neden olacağına inanıyor. Fransız tasarımcı Mathis Rühl bunu şöyle açıklıyor: “Her gün daha ciddi iklim değişikliği tehdidi altında olan bir dünyada uçarılık ve enerji israfı olumsuz karşılanıyor. İmajlarına ve etkilerine önem veren varlıklılar bu paradoksu çözmek zorundalar: Dünyanın lükslerinin keyfini çıkarırken ona zarar vermemek. Rüzgâr kullanılabilirken petrol kullanımından kaçınılmalı!”

Rühl aynı zamanda katamaran ve trimaranların ince gövdelerinin büyük avantajlarını da görüyor. Bu onu radikal yarı dairesel üst yapısı üç gövde üzerinde kurulu 70m/230ft bir tasarıma yönlendirmiş. 20 metrelik en Wave Motion’a geniş yaşam alanları kazandırıyor. Daha da önemlisi, tekne WM2 adını verdiği kendi tasarımı 20m yükseklikte bir çift kanat yelkenle yürütülüyor. Tasarımcı geleneksel esnek yelkenler ve garip görünümlü Flettner Rotor da dahil pek çok arma türünü sürtünme ve verim açısından kıyaslamış ve kendi tasarımının orsa seyrinde en iyi verimi sağladığı sonucuna varmış. Rühl bu armanın standart kumaş yelkenlere göre üç kata kadar daha verimli olduğunu belirtiyor.

Mega Tekneler dosya konumuzun devamını Aralık 2020 sayımızda okuyabilirsiniz.

Bu yazının tamamını App Store, Turkcell Dergilik ve Magzter uygulamasıyla hızlı ve kolayca ulaşabilirsiniz..