40 ekibin katılımıyla gerçekleşen Rodos Cup 2025’in şampiyonu Code-Zero/Mad-X ekibinden Burak Cora, zaferi getiren gizli silahlarını paylaşıyor.
Fotoğraflar: Rodos Cup Arşivi (Nikos Pantis)
Kos-Kalimnos-Nisiros-Halki- Rodos adaları arasında gerçekleştirilen Rodos Cup 2025, dokuz ülkeden 40 ekibin katılımıyla 06-11 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşti. IMS’te 1-2-3 sınıf, IRC Racing, IRC Cruising ve Cruising olmak üzere toplam altı sınıfın yarıştığı yarışı Code-Zero/Mad-X (X-41) ekibi olarak IRC Racing sınıfında birinci olarak tamamladık.
X-Yacht Gold Cup’ta olduğu gibi bu yarışta da Doğukan Kandemir (VMG Yelken) taktisyen, İzzet Göçmenoğlu (Mad-X Sailing Team) ise navigatör olarak ekibimizin performansını bir üst noktaya taşıdılar. Artık onlar da ekibimizin ve ailemizin bir parçası. İlerleyen dönemde bu birliktelikten daha güzel haberler alacaksınız.
Adı Rodos Cup olsa da yarış aslında beş Yunan adasını kapsıyor. Her sene rotada ufak değişiklikler oluyor. Bu yıl geçen seneden farklı olarak Tilos ve Simi adaları rotadan çıkartılarak yerlerine Nisiros ve Halki adaları konuldu. Ama her yıl Kos’tan başlıyor.
Biz ekip olarak organizasyondan bir gün önce Bodrum’dan tekneyle birlikte Kos’a geçiş yaptık. Çıkış ve giriş işlemlerinde yaşanabilecek problemlere karşı bu şekilde tercih ediyoruz ki bu sene de bir problemle karşılaşmadan giriş işlemlerimizi kolaylıkla gerçekleştirdik.
Organizasyonun ilk günü kayıt, dümenci toplantısı ve açılış törenini kapsıyor. Sabahtan kayıt işlemlerimizi bitirdikten sonra biz antrenmana çıkmayı tercih ettik. Üç saatlik antrenman sonrasında ekipçe yemek yedik ve dümenci toplantısına kadar dinlenmeye çekildik. Her yıl dümenci toplantısından önce uzunca bir ilk yardım semineri veriliyor.
Oldukça detaylı verilen bu seminere katılım her sene oldukça yüksek oluyor. Sonrasında bütün etapların detaylı anlatıldığı dümenci toplantısı yapıldı. Burada her şey gayet açık ve sonrasında soruya gerek kalmayacak şekilde yarışçılara aktarılıyor.
Ortam gayet sıcak ve dostça bir havada gerçekleştiriliyor. Bu yıl da açılış töreninde yerel yönetim tarafından yapılan kısa konuşmalardan sonra canlı müzik ve açık büfe tarzında barbeküyle ekipler eğlenceye bırakıldı.

RAKİBE GÖRE TAKTİK
Rodos Cup’ın ilk etabı, Kos-Kalimnos (16dm) orsa yarışıydı. Bu etapta kuvvetli olduğumuzu biliyorduk; ama daha evvelden tanıdığımız Jason teknesinin bütün yarış boyunca bizim ana rakibimiz olacağını da…
Jason, geliştirilmiş bir First 40. Geliştirmekten kastım, salması ve sualtı kısmı değiştirilmiş. Direği uzatılmış, içerideki kapılar sökülmüş ve balonu asimetrik olarak 160m2’ye büyütülmüş bir tekne. Bu sebeple ilk günkü taktiğimizi Jason’a göre yapmaya karar verdik. Başarılı da olduk ve etabı first finish yaparak tamamladık.
Düzeltilmiş zamanda grubumuzu ikinci sırada bitirirken Jason ise ancak dördüncü sırada kaldı. Burada yaptığımız taktiksel seçimin bize kupayı kazandıran hareket olduğunu son gün daha iyi anlayacaktık. Yarış sonunda Kalimnos Limanı’nda oldukça samimi bir ödül töreni yapıldı ve o gün dereceye giren bütün ekiplere ödülleri verildi. Tören sonrası da bütün ekipler şampanyayla güzelce ıslatıldı.
Kalimnos, Kos’un kuzeyinde, Turgutreis’e sadece 12dm mesafede, çok yakın bir ada. Yatlar için oldukça büyük bir limanı var. Tekneler için elektrik ve su limanda mevcut. Biz yarış filosu olarak kalabalık gittiğimiz için genel olarak herkes üst üste bağlanıyor. Bütün ekipler buna alışkın olduğu için yanaşmalar hiç zahmet çekmeden kolaylıkla ve hızlıca çözülüyor. Zaten bütün ekipler yoruldukları ve acıktıkları için bağlanıp önce denize atlayıp sonra da kendilerini bir restorana atmak istiyorlar.
GİZLİ SİLAHIMIZ
İkinci etap ise Kalimnos-Nisiros arası 30dm yarı apaz, yarı pupa rotada gerçekleştirildi. Bütün startlar orsa şamandırası kullanılarak yapıldı. Biz de her startta iyi çıkarak ve Doğukan’ın mükemmel taktikleriyle bütün orsa şamandıralarını ilk sırada döndük.
Şamandıradan sonra Kos’a kadar cenovayla, Kos’a yaklaşırken de balonla karışık apaz seyriyle filoya liderlik ettik. Kos, tam Kalimnos-Nisiros rotasının ortasında kalıyor. O yüzden Nisiros’a ulaşmak için öncelikle Kos’u geçmeniz gerekiyor.
Kos’tan sonra da tam pupaya dönen rotada Jason’ın bize karşı avantajlı olduğunu biliyorduk. Çok iyi rota yapmamız gerekiyordu. Bunun için de gizli bir silahımız vardı. Yer yer havanın 30 knot’a çıktığı bu yorucu geçen etabı, Jason ile arkalı önlü finişe girerek yine sınıfımızda ikinci olarak tamamladık.
Gizli silahımız, Rodos Cup boyunca İzzet Göçmenoğlu’nun geliştirdiği Izzy Sailing isimli yapay zeka tabanlı strateji ve taktik programıydı. Biz teknede kısaca “dayı” diyorduk kendisine. Bu program, anlık hava profillerini tekneden gelen verilerle karşılaştırarak en doğru hava modelini teknenin polar performansına oturtuyor ve optimal rotayı çıkartıyor. Yaptığınız taktiksel değişikliklere ve hava raporlarının değişimlerine göre kendini anlık olarak güncellediğinden rotayı da yeniliyor.
İzzet sayesinde programı çok verimli kullandık ve hafta boyunca rakiplerimizden farklı rotalar yaparak avantaj sağladık. Program, yarış boyunca performansınızı da değerlendiriyor. Gün sonlarında yaptığımız analizlerde bu değerlendirmeleri kullanarak teknenin ve ekibin performansını her gün daha da yukarıya taşıdık.
Bir yararı da programın baş-kıç dengesini (Pitch) ve yatıklığını (Heel) devamlı olarak analiz ediyor olması. Ekip ağırlık bilgilerini girerseniz teknede nasıl oturmanız gerektiği konusunda da yönlendiriyor. Program tablet üzerinden kullanılabildiği için teknede bilgisayar taşımanıza gerek kalmıyor. Herhangi bir akıllı telefon üzerinden de programı çalıştırabiliyorsunuz.
Şu anda geliştirme sürecinin sonuna gelinmiş durumda ve yakın zamanda herkesin erişiminde olacak. Kullanımı gerçekten çok basit ve yine İzzet’in geliştirdiği donanımlar sayesinde tekneyle hızlı bir iletişime sahip. Ayrıca piyasada bulunan bilindik sistemlere göre çok daha uygun maliyete sahip.

Doğukan da 2026 Haziran ayında çıkacağı solo Türkiye Turu’nda bu programı kullanacak. Rekoru kırmasında da büyük yardımı olacaktır. Bu programın bir de kardeş yazılımı mevcut. Bu yazılım da teknenizi IRC veya ORC sistemine en optimize hale nasıl getireceğinizi sağlıyor ve salma, yelken, direk aklınıza gelebilecek her yönden analizini çıkartıyor.
İzzet’in bakış açısı ve bu yazılımlar benim gibi bir zamanlar bütün elektroniklerin yasak olduğu hareketli salma sınıflarında yetişmiş yelkenciler için başka ufuklar açıyor. Zira hareketli salma sınıflarında dijital pusulaya bile 2012 yılında izin verildi. Şu anda da yalnızca GPS’I olmayan dijital saat ve dijital pusulaya izin var.
Halbuki bunlar oldukça faydalı ve yelken dünyasında İzzet gibi bu işlere kafa yoran daha çok insana ihtiyacımız var. En iyi tekneye, ekipmana ya da yazılıma sahip olabilirsiniz; ama hatasız manevra yapacak, pes etmeyecek ve her zaman yüksek performans gösterecek, güveneceğiniz bir ekibiniz olmazsa bunların hiçbir faydasını göremezsiniz.
Code-Zero ekibi herkesin bildiği üzere bizden ders almış veya bize sonradan yarışmak için dahil olmuş kişilerden oluşuyor. Bu ekibin her zaman güler yüzlü ve birbirine destek olmasını sağlayan şey aralarındaki kopmaz bağ. Bu tip yarışlar bu bağları daha da pekiştiriyor. Ekip, yarışın her etabında hatasızdı. Böyle olunca da riskli taktiksel kararlar almaktan ve fazla manevra yapmaktan hiç kaçınmadık.
NİSİROS’UN LEZZETLERİ
Rodos Cup’ta, haftanın ortasında bir günlük bir boşluk oluyor. Bu sene boş gün Nisiros’a denk geldi. Nisiros, sönmüş bir yanardağın olduğu, sadece 1000 kişilik nüfusa sahip bir ada. Yarış için ana liman değil, daha güneyde kalan Pali Limanı ayarlanmıştı; fakat girişte Jason karaya oturunca biz ve birkaç tekne daha ana limana bağlanmaya karar verdik.
Sağ olsunlar, oradaki yetkililer bize çok yardımcı oldular ve iki gün ana limanda kaldık. Aslında burada feribot gelip gittiği için çok yer yok. Pali’nin girişi de sığlık olduğu için dikkatli girilmesi gerekiyor.
Merkezde ufak tefek birçok işletme var. Nüfus az olduğu için oldukça sakin bir ada. Merkezin sonunda tamamen siyah çakıl taşlarından oluşmuş harika bir sahili var. Doğukan’la sabahın ilk ışıklarıyla bu sahilin tadını çıkardık. Ayrıca bütün hafta boyunca en iyi yemeği Nisiros’taki Evsea isimli restoranda yedik. Bu adanın yakınlarından geçiyorsanız ana limana birkaç saat bağlanıp mutlaka uğranması gereken bir yer; Evsea.
Ekip boş günü ATV kiralayıp yanardağı ziyaret ederek, denize girerek ve adanın keyfini çıkararak geçirdi. Boş günün sonunda ikinci etabın ödül töreni Pali Limanı’nda yapıldı. Bir kez daha canlı müzik eşliğinde oldukça samimi bir tören oldu. Ayrıca törende alkolsüz, oldukça tatlı badem likörü ikram edildi. Denenmesi gereken bir lezzet. Tören sonunda da bütün ekipler birlikte sirtaki oynayarak canlı müziğin tadını çıkardı.

DAYININ YARDIMI
Üçüncü etap ise Nisiros-Halki arası (33dm) pupa rotaydı. Bu etabın sonlarına doğru Tilos Adası’nı geçtikten sonra rüzgâr durdu. Buraya kadar yine Izzy’nin (Dayının) yardımı, İzzet’in ve Doğukan’ın kararlarıyla filonun önünde gelmiştik. Normalde hava raporu burada farklı bir havaya geçeceğimizi gösteriyordu ama adalar arasındaki basınç dinamikleri bambaşka bir durumla karşılaşmamıza neden oldu.
Yarışın bu kısmında rakiplerimize göre daha iyi pozisyon alarak yakaladığımız rüzgâr kırıntıları ve ekibin mükemmel performansıyla doğru balon basışlar ve indirmelerle kendimizi raporlarda olan rüzgâra çıkarabildik. Bir süre sonra etrafımıza baktığımızda sadece önümüzde ve yanımızda Swan 42’ler bulunuyordu.
Finishe doğru yine hava kalınca burada da ekibin aktif performansı bizi Bronex’in hemen arkasından ikinci, kendi sınıfımızda birinci girmemizi sağladı. Bu şekilde son güne girilirken kendi sınıfımızda iki puan farkla birinciliğe oturmuş olduk. Aslında kendi yaptığımız hesaplamalarda diğer günlerde de Jason ve biz, bütün filonun en iyi iki teknesi olarak gözüküyorduk. Bu etapla bunu daha açık göstermiş olduk.
Halki, Rodos’un güneybatı ucunda yer alan ufak bir ada. Simi’ye çok benzer evlerin çevrelediği ufak bir limana sahip. Biz ilk gelmenin avantajıyla limanda bulunan yüzer iskeleye bağlandık. Bu iskelede elektrik ve su bulunuyor. Limanla ilgili tek olumsuz nokta liman içi devamlı solugan alıyor olması. Bütün gün-gece sallanıyorsunuz. Adalar arasında en güzel denize sahip ada açık ara burası. İnanılmaz berraklıkta bir suyu var.
Bu adayı daha çok charter tekneleri tercih ediyorlarmış; ama asıl Halki’nin etrafında bulunan kayalık türevi küçük adalara gidip demirliyorlarmış. Adaların etrafında denizin daha da güzel olduğunu söylüyorlar.
Halki’deki evler genel olarak denize sıfır ve insanlar evlerinin balkonlarından denize giriyorlar. Biz yanaşırken bütün ekip balkonlarından denize atlayan insanlara kitlendi. Gerçekten özenilecek bir görüntü. Diğer gecelerde olduğu gibi Halki’de de akşam limanın merkezinde bütün halkın katılımıyla ödül töreni gerçekleştirildi.
DOYASIYA KUTLAMA
Yarışın son etabı ise Halki-Rodos arası (19dm) pupa etaptı. Finiş, Rodos Adası’nın ortasına kurulduğu için mesafe diğer günlere göre daha kısaydı. Son gün denize çıkarken en yakın rakibimiz Jason’a göre iki puan öndeydik. Bu etapta alacağımız her türlü ikincilik kupayı kazanmamızı sağlayacaktı.

O yüzden bu etapta eğer Jason’ı kaçırırsak yarışın gerisinde savunma yaparak geçirmeye karar verdik. Startta 25knot rüzgâr esiyordu. Hem yüksek rüzgâr ve hem de startın orsa olması bize avantaj sağladı ve şamandırayı açık ara önde döndük. Fakat ilerleyen saatlerde hava arkadan devamlı tazeledi ve pupada zaten bizden hızlı olan Jason’ın bizi yakalamasına neden oldu. Biz de arkamızdaki teknelerin tazeleyen rüzgârla bize daha yaklaşabileceklerini düşünerek taktik geliştirdik.
Ekibin yüksek performansıyla teknemizi en hızlı şekilde kullanarak arkadaki grubun bize yaklaşmasını engelledik. Günün sonunda da Jason’la arkalı önlü finişe girerek bu etabı sınıfımızda ikinci, genelde de kupayı kazanmış olarak Rodos Cup’ı tamamladık.
Finişin Rodos’un ortasında olmasından dolayı etap sonrası daha 15 deniz mili yolumuz vardı. Biz de bu arayı hem tekneyi toplamakla hem de kutlama yaparak geçirdik. Akşamsa yine Rodos Marina’da her ekip için ayrılmış masa düzeninde açık büfe, canlı müzikli ödül töreni düzenlendi. Hem son etabın hem de genel yarışın ödülleri dağıtıldı. Geceye damgasını vuran bir keman ve bir de solistten oluşan canlı müzik grubuydu. Harika bir konser verdiler ve bu yorucu haftanın sonunda bütün ekiplerin güzelce eğlenmelerini sağladılar.
RODOS AYRICALIĞI
Bu bizim Rodos Cup’a ikinci katılışımız oldu. Seneye de katılmayı planlıyoruz. Hem kısa offshore yarışlar olması hem de birbirinden farklı adalar, coğrafyalar görmek, yeni tatlar yaşamak, yüksek yarış rekabetinin arasında çok keyifli oluyor.
Geçen sene Rodos’u gezememiştik. Bu sene adayı gezmek için kendimize boş bir gün ayırdık. Adanın merkezi eski şehir ve yeni şehir olmak üzere ikiye ayrılıyor. Surlarla çevrelenen kısım eski şehir olarak nitelendiriliyor. Oldukça bakımlı ve turistik mekanların bulunduğu bir bölge. Rodos’ta kaldığınız süre boyunca bütün vaktinizi bu bölgede rahatlıkla geçirebilirsiniz.
Üzerinden geçen bütün tarihi dönemlerin, Osmanlı’nın, şövalyelerin, Yunan’ın izlerini taşıyor eski şehir. Tarih derslerinde okuduğumuz savaşların yaşandığı bu kaleyi gezmek oldukça etkileyici. Yeni şehirse daha çok otellerin ve eğlence mekanlarının bulunduğu bölge. Eski şehir kısmı kadar bakımlı değil ama alışveriş yapabileceğiniz dükkanlar bu bölgede bulunuyor.
Rodos Marina eski şehre daha yakın ama 20 dakikalık yürüme mesafesinde. Yürümeyi sevmiyorsanız marinadan kolaylıkla taksi çağırabiliyorsunuz. Marina aslında oldukça yeni ve büyütme çalışmaları da halen devam ediyor.İçindeki işletmelerle ve
bağlama alanlarıyla oldukça konforlu.
Biz dönüş için tekneyle Marmaris’e geçmeyi tercih ettik ama isterseniz adadan uçakla da dönüş yapabilirsiniz. Genel olarak Yunan Adaları yeme-içme, konaklama, marina konularında ülkemize göre kıyaslanmayacak kadar ucuz kalıyor.
Devlet tarafından yapılan denetimler sayesinde rakamlar belli noktada tutulurken kalitenin de korunması sağlanıyor. Umarım ülkemizin de yakın zamanda bunlardan ders alarak normale döndüğünü görürüz.
Her ortamda yineliyoruz; ama 2026 sezonunda Doğukan Kandemir (VMG Yelken) ve İzzet Göçmenoğlu (Mad-X Sailing Team) ile birlikte hem daha önemli projelere imza atacağız hem de yurtdışında daha çok yarış planlıyoruz. Bizi takipte kalın. Detaylarını önümüzdeki aylarda paylaşacağız.