Geçtiğimiz ay Türkiye’ye ikinci ziyaretini gerçekleştiren efsane Greenpeace gemisi Rainbow Warrior 3’ün kaptanı Peter Wilcox ’un bilinmeyen Türkiye öyküsünü yayınlıyoruz.
Yazı ve Fotoğraflar: Osman Uğur
2014 yılında İstanbul’a gelerek kömür kullanımının yarattığı kirliliğe dikkat çeken Greenpeace’in efsane gemisi Rainbow Warrior 3, Türkiye’ye ikinci ziyaretini geçtiğimiz ay gerçekleştirdi. İki ziyarette de geminin kaptanı olan Peter Wilcox, 1985 yılında Yeni Zelanda Auckland Limanı’nda nükleer denemelere karşı çıktığı için Fransız ajanları tarafından batırılan ilk Rainbow Warrior’un da kaptanıydı. Olayda Wilcox, saldırıdan yara almadan kurtulmuş ancak bir fotoğrafçı hayatını kaybetmişti. Greenpeace gemilerinde 30 yıl çevre suçlarına tanıklık eden Kaptan Wilcox, aslında Türkiye’ye ilk olarak 1996 yılında gelmişti. O dönem Arctic Sunrise adlı geminin kaptanı olan Wilcox, ilk eylemini Gökova Termik Santrali’ne karşı yapmıştı.
1990’lı yıllarda çevrecilerin ve yeşillerin gündeminde enerji ilk sıradaydı. Nükleer enerji dayatmalarının doruk noktasına çıktığı ve cennet gibi koyun içine yapılmış Gökova Termik Santrali’nin “bacası yeşile boyanınca” daha az zarar vereceğini söyleyenlerin iktidarda olduğu bir dönemdi. Türkiye’deki çevreciler Saynur Gelendost liderliğinde birçok kez santralin önünde eylem yapmış, hatta sembolik olarak kapısına büyük bir kilit bile vurmuşlardı.
Greenpeace gemisi işte tam böyle bir zamanda İzmir Alsancak Limanı’na gelmişti. Alsancak meydanında İngilizce ve Türkçe “Atık ticaretine son verin” yazılı pankart açan yeşilbarışçılar, güvertede açtıkları temiz enerji sergisiyle de İzmirlileri bilgilendirmeye çalışıyordu.
Yazının devamı Ekim 2016 sayımızda..