Tekne değil hayal teslim ediyoruz

Tekne değil hayal teslim ediyoruz

Tezmarin İstanbul Servis Müdürü Selen Yılmaz ile tekne sahibinin teslimat sürecine nasıl hazırlanması gerektiğini konuştuk.

Satış sonrası meşakkatli bir bölüm ama bir o kadar da önemli. Tekne sahibinin en zor anında yanında olmak, derdine çare bulmak sizi vazgeçilmez kılar. Ancak bazen işler umduğunuz gibi gitmeyebilir, arızanın bulunması zaman alır, parçanın gelmesi uzun sürer… İşte bu zor sürecin arkasında kadının elinin olması bazen bir sihirli değnek gibidir.

Tezmarin İstanbul Servis Müdürü Selen Yılmaz bu sihirli değneği tutan ve erkek egemen dünyada çalışan bir genç kadın. 1984, Zonguldak doğumlu. Makine mühendisi olan Yılmaz, 2009 yılından beri Tezmarin satış sonrası bölümünde çalışıyor. 2013 yılında ise Tezmarin’in İstanbul Servis Müdürü olarak atandı ve bu göreve hâlâ devam ediyor. Selen Yılmaz ile tekne sahiplerinin en çok merak ettiği konulardan, “teslim sürecine nasıl hazırlanılması gerektiği” konusunda bilgiler aldık.

Tezmarin İstanbul Servis Müdürü Selen Yılmaz
Tezmarin İstanbul Servis Müdürü Selen Yılmaz

Erkek egemen bir dünyada kadın olarak var olmak zorlu bir süreç mi?
Ülkemizde teknik ve kadın kelimelerinin aynı cümlede bile kullanılmak istenmediğini göz önüne alırsak erkek egemen tüm sektörlerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de kendinizi kabul ettirmeniz zor ve uzun sürüyor. Alışılmışın dışında bir iş yapmak her zaman sancılı bir süreci de beraberinde getiriyor. Benim sürecim de diğer tüm kadın makine mühendislerinin süreciyle benzer zorluklardan geçerek diploma almakla başladı. Diplomayı almak yetmedi kendimi teknik bir iş yapmak için geliştirmeye devam ettim. Aynı süreçte bir erkek, mesai bittiğinde evine gidebilir fakat siz mesainizden sonra kendinizi geliştirmek adına çalışmak zorundasınızdır. Kimsenin görmediği bir masa başı çalışan olarak başlayan iş hayatınızı, ilerleyen yıllarda herkesin bir şeyler öğrenmeye çalıştığı kişiye dönüştürmek bir kadın için evet çok zor ve fedakârlık isteyen bir yol fakat sonundaki kabullendiriş zaferi de paha biçilemez. Çalıştığım şirketin bana inanmış ve fırsat vermiş olmasını da bir şans olarak görüyorum.

İlk kez tekne alacaklara, teslimat sürecinde ne önerirsiniz?
Tekne teslimat süreci, satışın tamamlanmasından teknenin sahibine teslimine kadar geçen zamanı oluşturuyor. Tekne sahibi tarafından bakarsak satın almış olduğu teknenin seyre tam hazır hale gelmesi için gerekli yan ekipmanların (seyir güvenliği ve konforunu içeren) satın alınmasıyla başlıyor. Bunlar arasında teknenin zinciri, çapası, usturmaçası ve gerekli bağlama halatları gibi ekipmanlar da var, mandara ve/veya bayrak direğine çekilecek bayraklar da… Tekne büyüklüğüne göre bir bot ve ona ait motoru, seyir emniyeti için can yelekleri, can salı gibi güvenlik ekipmanları ve seyir konforu için gerekli olan yatakların nevresiminden tutun da mutfak malzemeleri ve diğer yan ürünleri de kapsayan detaylı bir alışveriş. Tavsiyemiz tekne teslimat sürecine kadar, en azından olmazsa olmaz bu malzemelerin tamamlanması yönünde bir hazırlığın yapılıyor olması. Tekneyle vakit geçirmeden önce kendi kararları doğrultusunda olmayan gereksiz alışverişlerden kaçınmaları gerek. Tekne için olmazsa olmazlar haricinde yapılan birçok kulaktan duyma alışveriş maalesef genelde hiç kullanılmıyor. Teknik olarak tavsiyemiz ise tekne sahibinin siparişini vermiş olduğu teknenin kullanım kılavuzunu (ki bu kılavuz ünlü markalar için çok detaylıdır) edinerek teslimata kadar geçen bu süre içerisinde kendisini tekneye hazırlıyor olması.

Teslimat sürecinde tekne sigortalı mı?
Satın alma süreci sonrasında sigorta işlemlerinin devreye girmesi gerekiyor. Teknelerin fabrika çıkışlarından itibaren nakliye sigortasının olması öncelikli olarak dikkat edilmesi gereken noktalardan biri. Sonrasında ise karadan veya denizden bir marinaya giriş yapabilmeniz için de ayrıca yıllık bir sigorta yaptırılması gerekiyor. Bu sigorta hem teknenizi hem de olası başka bir tekneye hasar verme durumunuzu korumaya alıyor. Doğal afetler de sigorta kapsamında değerlendirildiğinden sanırım en çok sigortadan fayda sağlanan durum yıldırım düşmesi problemlerinde yaşanıyor. Çünkü bölgesel olarak her yılın bir dönemi mutlaka bu problemi yaşıyoruz.

Peki tekneyi satın aldık, sizi dinleyerek gerekli hazırlıkları da yaptık. Teknemizi ne zaman ve nerede teslim alacağız?
Öncelikle teknenin fabrikadan çıkarak kara yoluyla hazırlık bölgesine gelmesi gerekiyor. Bu bölge yurt dışında veya yurt içinde bir teslimat noktası olabiliyor. Yelkenli tekne ve motoryatların teslimata hazırlık süreçleri birbirinden çok farklı ilerliyor. Fakat en önemli ortak noktaları her zaman zehirli boya uygulaması. Zehirli boya özellikle sıfır teknelerde çok hassas davrandığımız bir konu çünkü kalıp ayırıcı maddenin zehirli boya yüzeyinden tamamen alınmış olması çok önemli. Sonraki süreçler yelkenli tekne için direğini hazırlama ve dikme, sonrasında ise tellerin uygun gerginlikte ayarlanması ve yelkenlerinin takılmasıyla devam ediyor. Motoryatlar için ise bazen motorlarının montajı bazen sadece kuyruklarının montajı veya birçok teknede sadece pervanelerinin montajından oluşabiliyor. Firma olarak bu konudaki prensibimiz, bölgesinde en iyi yetkili servislerle çalışmak. Sürecin en güzel noktası, ekip olarak bir tekneyi denizle buluşturduğumuz an galiba. Bu ilk buluşmaya şahitlik ediyor olmak tüm yorgunluğumuzun gittiği an. Çünkü bizim için bir tekne bir araçtan ziyade bir hayal. Bu konudaki duygusal yaklaşımımız iş yapmaktan öte bir hayali gerçekleştirmek olduğundan, tüm ekip her bir tekneyi özenle ilk seyrine hazırlıyoruz.

Tekne denize indikten sonra hemen sahibine teslim ediliyor mu?
Denizdeki seyir testleri ve teknede bulunan diğer ekipmanların test edilmesi en önemli teknik işler arasında çünkü hayalini yaşarken tekne sahiplerimizin arızalarla vakit harcaması en son istediğimiz durum. Her tekne özenle hazırladığımız survey listemizden geçiyor ve bu liste tekne dosyalarında saklanıyor. Survey esnasında birçok arızayı yakalayıp çözdüğümüz gibi sonradan çıkabilecek arızalar da en aza indirilmiş oluyor. Yaklaşık 10 yıldan bu yana çok kritik noktalardaki arızaları bu yöntemle çözerek daha verimli bir teslimat süreci gerçekleştiriyoruz. İşlemler bittikten sonra tekne sahibimizle teslimat günü için randevulaşıyoruz. Öncelikle teknik tanıtım (bu konudaki şahsi özenimi benden tekne teslim almış kişiler çok iyi bilir) ve bakım ile ilgili gerekli bilgiler veriliyor. Bu bir motor deniz suyu filtresi bakımı da olabiliyor, atık su kokusunun önüne nasıl geçebilecekleri de… Teslimat süreci hep birlikte yapılan bir test seyri ile son buluyor. Test seyirleri esnasında tekne sahibinin bazen arkadaşları bazen de ailesinin eşlik ettiği bu keyifli anlara her teknede ayrı ayrı şahit olmak, bu ilk zamanı birlikte geçiriyor olmak bizim için büyük şans.

Tekne satın almakla aslında bir kültür ve bir düzen satın almış oluyorsunuz çünkü mental olarak konfor alanınızın dışında bir dünya ve bu dünyada kısıtlı kaynaklarınızı düşünmeniz gerekiyor.
Tekne satın almakla aslında bir kültür ve bir düzen satın almış oluyorsunuz çünkü mental olarak konfor alanınızın dışında bir dünya ve bu dünyada kısıtlı kaynaklarınızı düşünmeniz gerekiyor.

Yurtdışı teslim seçeneği ile yurtiçi teslim arasında ne gibi farklar var?
Yurtiçi teslimlerde teknenin hiç kullanılmadan teslim ediliyor olması büyük avantaj olsa da vakti olan tekne sahiplerimizin teknelerini Güney Fransa’dan teslim alarak yapacakları rotanın keyfi de bir başkadır diye düşünüyorum. Denizlere gönül vermiş herkesin en azından hayatlarında bir defa da olsa bu tip uzun rotalar yapmasını gönülden diliyorum. Yurtdışı teslimlerimizi Güney Fransa’da yapıyoruz hazırlık süreci birebir aynı şekilde işliyor. Tekne sahiplerimiz teknelerini teslim alarak kendileri de getirebiliyorlar veya biz Fransız kaptanlarla tekneleri getirtebiliyoruz. Büyüklüğüne göre karadan gelemeyecek birçok modelimiz mevcut. Bu durumda hazırlık ve seyir süreçlerini tamamen biz yönetiyor ve teslimatını genellikle Bodrum servis noktamız ağırlıklı olmak üzere Türkiye’de bizzat yapıyoruz.

Bizim için tekne bir araçtan ziyade bir hayal dediniz. Sizi işinizde en heyecanlandıran nokta bu sanırım. Tekne yerine başka bir araç olsa aynı duygularda olmazdınız sanki.
Palamarları çözerek kıyıdan ayrıldığınızda aslında karayla bağlarınızı sadece bir halatı bırakarak değil mental olarak da kopartmış oluyorsunuz. Günümüzde artık insanın kendisine ayırdığı vaktin giderek azaldığı bir gerçek. Tam da bu noktada biraz durmak, karada yaşadığınız tüm stresten uzaklaşmak âdeta bir şarj gibi oluyor. Bunu hem gözlemliyor hem de yaşıyoruz. Kısa süreli bile olsa test seyirleri bizim de ekip olarak dinlenmemizi sağlıyor.

Tekne satın almakla aslında bir kültür ve bir düzen satın almış oluyorsunuz çünkü mental olarak konfor alanınızın dışında bir dünya ve bu dünyada kısıtlı kaynaklarınızı düşünmeniz gerekiyor. Enerji ve suyun devamlılığı için kaynaklar üretmeniz gerekiyor. Atığınızı vermeyi hesaplamanız gerekiyor. Normal hayatta alışılagelmiş temel yaşam kaynaklarınız için bir disiplin içinde ve sizinle seyreden aile bireyleriniz veya arkadaşlarınızla uyum içinde olmalısınız. Birçok tekne sahibinin bunun için denizlerde olduğunu düşünüyorum.