Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ‘denizin akciğerleri’ mercanlar yok olma tehlikesi altında. Dünya bilim insanları yok olan mercanların yerine 3 boyutlu yazıcılarda ‘basılmış’ yapay mercanların yerleştirilmesini öneriyor. Ancak doğaya sevdalı bilim insanları ve çevreciler asıl yapılması gerekenin mercan kolonilerinin koruma altına alınması ve buraların denetlenmesi olduğunu savunuyor.
Yazı: Mustafa Alkan Fotoğraflar: Ateş Evirgen arşivi Haritalar: Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu Eryalçın
Sualtı dünyasını keşfetmek isterseniz muhtemelen Marmara Denizi, ‘dalınacak denizler’ listenizin alt sıralarında yer alacaktır. Ağır endüstriyel ve kentsel kirlilik baskısı altındaki bu iç denizde suya girmek bile cesaret ister. Ama İstanbul Büyükada’daki Çınar Çelik Gülersoy Kültür ve Sanat Merkezi’nde açılan ve yıl sonuna kadar ziyaret edilebilecek “Marmara’da Hayat Var Şimdilik – 2” sergisi fikrinizi değiştirebilir. 40 yıldır dünyanın dört bir yanında dalışlar yapıp fotoğraflar çeken Ateş Evirgen’in sergisi, İstanbul Adaları çevresindeki mercan kolonileri ve buralarda kümelenen balık türlerinin çeşitliliğini kanıtlayan fotoğrafları ile ziyaretçileri büyülüyor. Ateş Evirgen de Marmara dalışlarının kendisinde bir büyü etkisi yarattığını söylüyor: “Marmara Denizi karanlık bir denizdir, derinlere ulaştığınızda karşınıza rengârenk mercanlar çıktığında afallıyorsunuz. Bu mercanların sizden ve atalarınızdan daha yaşlı olduğunu bilmek insanı etkiliyor” diyor.
Geç buldum, erken kaybettim
Evirgen’in sergisinin adından anlaşılacağı gibi bu mercanları görmek için çok fazla vaktiniz yok. Yaşı 300’ü bulan Marmara mercanlarının soyu diğer bütün balık türleri gibi tehlikede. Ateş Evirgen ile birlikte Hayırsız ve Tavşan adaları çevresinde dalışlara katılan İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Nur Eda Topçu Eryalçın, kirlilik ve endüstriyel balıkçılık nedeniyle Marmara Denizi mercan kolonilerinin yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu söylüyor. Türkiye’nin en kapsamlı mercan araştırmasına imza atan Dr. Eryalçın, Marmara Denizi’nde mercan kayıplarının yüzde 53’e ulaştığını belirtiyor. Güney Marmara’da Marmara ve Avşa adaları ile Kuzey Ege’de Saros Körfezi ve Gökçeada çevresinde de araştırmalar yapan Dr. Eryalçın, buralarda da ‘beyazlama’ denilen mercan kolonileri ölümünün gözlemlendiği aktarıyor. Dr. Eryalçın, “Tek çare mercan alanlarının endüstriyel balıkçılığa ve kirliliğe karşı koruma altına alınması ve denetlenmesidir” görüşünü savunuyor.
MERCANLAR HAKKINDA AZ BİLİNEN GERÇEKLER
● Mercan tek bir canlı değil, binlerce mikroskobik canlının oluşturduğu bir kolonidir.
● Mercanları polip denilen minik ahtapot veya denizanası şeklinde mikroskobik canlılar oluşturur.
● Mercan kolonileri çok yavaş büyür. Bir koloninin kabuğunun kalınlaşma miktarı yılda bir milimetreyi aşmaz.
● Mercan kolonileri çok uzun yaşar. Avustralya Büyük Mercan Bariyeri’nin bazı bölümlerinin 11 bin yaşında olduğu tahmin ediliyor.
● Mercan kolonileri kilometrelerce uzunlukta olabilir. Avustralya Büyük Bariyeri 6 bin kilometreye ulaşıyor.
● Mercanlara rengini üzerine yerleşen mikroskobik algler veriyor. Algler de koloniler halinde yaşıyor.
● Bir yerde mercan kolonisi oluşması için sert bir zemin gerekiyor. Bu genellikle kayalık alanlar oluyor. Ancak gemi ve uçak batıkları da bu işi görebiliyor.
● Mercanların büyüyebilmesi için güneş ışığına ihtiyacı var. Bu nedenle Marmara Denizi’ndekiler gibi 20 metrenin altında yaşayabilen mercan türleri çok nadir.
Yazının devamı Ekim 2016 sayımızda..