Bir Deniz Bilgininin Peşinde

Bir Deniz Bilgininin Peşinde

Piri Reis'in İzinde Gülşah Çeliker röportajı

Yaklaşık 10 yıldır Piri Reis üzerinde araştırma yapan yapımcı Gülşah Çeliker karşımıza belgeselden önce bir kitapla çıktı. Haritacı ve Kâşif adlı kitap, Piri Reis’in hayatını anlatan ve Çeliker’in hazırlayacağı belgeselin bir ön ürünü.

Röportaj: Selcen Tanınmış Fotoğraflar: Osman Uğur

Belgesel film yönetmeni ve yapımcısı Gülşah Çeliker; Piri Reis ile ilk kez, daha küçük bir çocukken evlerindeki “100 ünlü Türk” kitabıyla karşılaşmış. Bu karşılaşma onda coğrafi keşiflere, uzaya karşı bir ilgi doğurmuş. İstanbul’da aldığı Uluslararası İlişkiler eğitiminin ardından İngiltere’de medya ve yapımcılık üzerine yüksek lisans yapan Gülşah Çeliker, o yıllarda “ileride belgeseli yapılacaklar” listesinde ilk sıraya yazmış Piri Reis’i. Amacı hep kendi ülkemin marka değerlerini dünyaya nasıl tanıtırım olmuş ve ilk belgeseli Türk Kızı, Gök Kızı, Atatürk Kızı: Sabiha Gökçen’in ardından Piri Reis için çalışmalara başlamış. 10 yıllık çalışmanın iki ürünü ortaya çıktı bile. Biri; “Piri Reis Dünya Haritacısı” belgeselinin 35 dakikalık ön gösterim filmi, diğeri ise Haritacı ve Kâşif adlı tarihi roman.

Sizi Piri Reis’e çeken şey nedir? 10 yılınızı verdiniz bu araştırmalara… Nedir bu aşkın sebebi?
Aslında bu kadar uzamasının sebebi karşıma çıkan engeller ama ben bir projeye başladığımda derinine inerim. Sadece yüzeyde olanlar, lokal bilgiler, belgeler, şahıslar değil de global olarak nerede ne var incelemek istedim. Bu da tabii işi derinleştiriyor, büyütüyor ve bazen de uzatıyor. Bir de ben Piri Reis’i 15’inci yüzyılda Akdeniz’in tek dünya olduğu dönemlerde bir dünya vatandaşı olarak görüyorum o yüzden de araştırmalarda lokal kalmamak gerekiyor. Bir önceki projem Sabiha Gökçen’le ilgiliydi. O çalışmada da Amerika’da, Rusya’da, Balkan ülkelerinde çekimler yaptık. Sabiha Hanım Amerika’ya gitti fotoğraflar var demedim, gidip bizzat araştırdım, arşivlere girdim.

Sabiha Gökçen ilk proje, ikincisi Piri Reis… Kafanızda bir seri mi var?
Bu, ben yüksek lisansımı yaparken ortaya çıkan bir karar. Kendi ülkemin marka değerlerini, kendi ülkemin tarih şahsiyetlerini, kendi ülkemin kahramanlarını dünyaya nasıl tanıtırım diye yola çıktım. İngiltere Bristol’de televizyonda stajımı yaparken bu düşünceyle bir liste hazırlamıştım. En belirgini Sabiha Gökçen ve Piri Reis’ti. Uluslararası İlişkiler mezunu olduğum, global vizyonda bir eğitim aldığım için kendi ülkemin tarihini anlatmam önemliydi. Piri Reis de benim için biçilmiş kaftandı… Çünkü Osmanlı döneminden bir bilim adamı Piri Reis… Bir dünya bilgini… Sadece korsan-kaptan diye tanımlanamaz. Harita okumak ayrı bir şey, harita çizmek bambaşka bir şey. Harita çizip bir de harita kitabı yapmak, atlas yapmak daha da yüksek bir değer. Bu değere sahip çıkmamız gerekir.

Kitabınızı, yapmayı düşündüğünüz drama belgeselin bir senaryosu gibi mi düşünmeliyiz?
Kitaba senaryomda olmayan bir giriş yaptım. Sondan başa anlatım tekniğiyle bir giriş yaptım bu etkiliyor, çünkü Piri Reis’in hüzünlü bir sonu var. Kanuni’nin ölüm zincirinin, o dönemin Bizans oyunlarının sonucu olarak Piri Reis’in Hint Okyanusu’ndaki başarısız seferi cezalandırılıyor. Senaryom ise bir Indiana Jones hikâyesi gibi başlıyor. Kitap senaryo değil ama belgeselin ön ürünü.

Piri Reis’in İzinde Gülşah Çeliker’le röportajımızın devamını Şubat 2020 sayımızda okuyabilirsiniz.

Şubat sayımıza Turkcell Dergilik ve Magzter uygulamasıyla hızlı ve kolayca ulaşabilirsiniz..