Denizcilere karapark tüyoları

Denizcilere karapark tüyoları

Geçen yıl kızımız Özi’nin bakımları için seçtiğimiz karapark Kaş Setur Marina oldu. Bu seçimde Özi’nin genişliği en önemli etkendi. Biz karaparkta olunca gündemimiz de bu aralar tabii ki bakım, tamir, tadilat. Bu sefer bir bilene sorayım dedim ve sorularımı Setur Marinaları Teknik Hizmetler Müdürü İlker Öngül’e ilettim.

Yazı: Özlem Ulubay Şahin (instagram: @baskaturluyasamak – youtube.com/baskaturluyasamak)

Beklenen mevsim sonunda geldi. Yelkenler fora demek için kimimiz heyecanlanıyor, kimimiz ise çoktan Akdeniz’in, Ege’nin hatta Karadeniz’in rüzgârlarıyla doldurdu yelkenlerini… Bizse iki yıldır karaya almadığımız sevgili kızımız Özi’yi, tam da haziran ayında (salgının da etkisiyle), karaya almaya karar verdik. Neredeyse her işini kendimiz yapmaya çalıştığımız için süreç ağır, çoğu zaman yorgun, çokça da deneme yanılmayla geçiyor. Bu da öğrenmenin bir parçası.

Bu yıl kızımız Özi’nin bakımları için seçtiğimiz karapark Kaş Setur Marina oldu. Bu seçimde Özi’nin genişliği en önemli etkendi. Biz karaparkta olunca gündemimiz de tabii ki bakım, tamir, tadilat. Ee tabi meraklı bendeniz soru sormadan duramam. Bu sefer de sorularımı karaparkın adabını, kurallarını, yapılacakları, yapılmayacakları bir bilene sorayım dedim. Ve sorularımı en yetkili kişilerden birine, sekiz yıldır Koç Grubu’na bağlı Setur Marinaları’nda farklı lokasyonlarda ve pozisyonlarda çalışıp, bu yılın başından itibaren de Teknik Hizmetler Müdürü olarak görevine devam eden İlker Öngül’e ilettim.

Setur Marinaları Teknik Hizmetler Müdürü İlker Öngü
Setur Marinaları Teknik Hizmetler Müdürü İlker Öngü

Kuzeyden güneye Kalamış/Fenerbahçe, Yalova, Ayvalık, Midilli, Çeşme, Kuşadası, Marmaris, Kaş, Finike ve Antalya olmak üzere 10 marinayı bünyesinde bulunduran Setur, toplam 130 bin metrekarelik çekek alanıyla yaklaşık 1.200 tekneye karada hizmet verebiliyor. Her yıl bu kadar tekneye hizmet veren ve tüm marinalara yayılmış 58 kişilik bir ekibin lideri Öngül beni samimiyetle yanıtladı.

Bir tekneyi karaya alırken marina teknik ekibinin dikkat etmesi gerekenler neler?
Bu konuda dikkat ettiğimiz ilk nokta, teknenin lift havuzuna “baştan kara mı, yoksa kıçtan kara mı?” gireceğine karar verilme sürecidir. Setur Marinaları olarak karada tekneye uygulanacak işlemler ve teknenin yapısına göre bu işleyişi yürütmeye özen gösteriyoruz. Örnek vermek gerekirse; 42 feet’e kadar yelkenlileri baştan kara alıyoruz ancak 42 feet’i geçtiğinde, cenova yelkenin liftimizin üst kirişine dokunması riskli olacağı için havuza kıçtan karaya alıyoruz.

Teknelerin şaft ve pervane yapısı da karaya çekerken dikkat ettiğimiz unsurlardan biri. Teknenin düz şaftlı veya Z drive olması bize paletlerin tekneyi nereden kavrayabileceğini gösteriyor. Bunların dışında teknenin karina yapısı, teknede yapılacak bakım işleri, yüksekliği, boya yapılıp yapılmayacağı, şaftının ya da motorunun çıkarılıp çıkarılmayacağı, teknenin karada nereye ve hangi doğrultuda konumlanacağını belirliyor.

Havuza yanaşma manevrası öncesinden inene kadarki tüm süreçte, hatta indirilip havuzdan ayrılana kadarki süreçte, biz teknecilerin dikkat etmesi gerekenler neler?
Öncelikle bu işin olmazsa olmazının, havuza yanaşma manevrasından itibaren lift operatörünün tüm yönlendirmelerine uymak; kontrolü ona bırakmak olduğunu söyleyebiliriz. Eğer yelkenliyse, tekne paletlerle kavranmadan önce cenova yelkeninin indirilmesi veya karada açılıp yelken yapamayacak şekilde sıkıca bağlanması çok önemli. Unutmamalı ki; tekneler denizin her türlü koşuluna uygun şekilde tasarlanıyor. Karada dururlarkense alınan tedbirlerle stabil olmaları sağlanıyor.

Tekne karadan havuza inerken, suyla ilk temastan sonra lift operatörü tekne sahibinin veya kaptanının tekneye çıkması ve gerekli kontrolleri yapması için bekliyor. Bu esnada teknenin sintine kapaklarını açıp herhangi bir yerden su alıp almadığı mutlaka kontrol edilmeli. Havuzdan ayrılmadan önce motor çalıştırılıp test edilmeli. Bu kontrollerden sonra verilecek işaretle operatör tekneyi tamamen suya bırakmış oluyor. Bundan sonraki ilk iş ise, çekek ekibinin de yardım ve yönlendirmeleriyle tekneyi dikkatlice havuzdan çıkarıp, bağlanacağı yere götürmek oluyor.

TEKNE SAHİBİNE DÜŞENLER

 Tekne karaya alınmadan önce tekne sahibi tekneyi nasıl hazırlamalı?

Mümkünse tankların boş olması iyi olur. Paletlerle kaldırıldığında içerideki yüksek miktarda ve serbest haldeki her sıvı yük, teknenin dengesinin de bozulmasına neden oluyor. Lift operatörleri bu konuda çok deneyimliler fakat daha sağlıklı bir çekme ve atma operasyonu için ilave tedbirden zarar gelmez tabii.

Teknenin güvertesinde boşta duran her şeyin ya teknenin içine alınması ya da başka yere götürülmesi de çok önemli. Usturmaçalar, havuza girdikten ve paletler tekneyi kavradıktan hemen sonra içeri alınmalı. Mümkünse tekne karadayken usturmaçalar içeride veya kapalı bir yerde tutulmalı. Usturmaçaların asılı olması, teknenin alt temizliğinin çok iyi yapılamamasına sebep olacaktır.  Ek olarak lumbozlar kapatılmalı. Cenova yelken sıkıca bağlanmalı, branda, tente gibi yelken etkisi yapacak her şey sökülmeli, sökülemiyorsa sıkıca bağlanmalı, boşta duran halatlar toplanıp düzenlenmeli.

Birçok yatçı teknenin bakım işleri devam ederken zincirlerini de yere sererek kontrol ediyor, belli mesafe aralıklarla boyayarak markalıyorlar. Bu işlemler sırasında önce çıpayı yere indirerek zinciri seriyorlar. Fakat zincir sermeyenlerin çıpaları kilitlenebilir model değilse, yatçılardan çıpalarını koçboynuzu, vardevela gibi bir yere bağlamalarını veya karaya konulduktan sonra zemine mayna etmelerini tavsiye ediyoruz.

Karaparkta tekneyi taşıyan metal sehpaların veya ağaç payandaların nereye koyulacağına nasıl karar veriliyor? Karinaya vurup çıkan sese göre koyulduğunu da gördüm…

Teknenin karinasının altına koyduğumuz çelik taşıyıcılara sehpa, yanlara konulan dayaklara da payanda diyoruz. Teknenin uzunluğuna göre konulacak sehpa ve payanda sayısını hesaplıyoruz. Her iki payandanın arasını en fazla 2-2,5 metre olarak belirliyoruz. Teknenin yapısından ve sağlamlığından şüphelenilirse ahşap takozla vurup çıkan sesin tokluğuna göre ince olup olmadığının kontrol edilmesi geleneksel bir yöntem ancak bu yöntem yerine yapının sağlamlığından şüpheleniyorsak teknenin teknik çizimini talep ediyoruz, eğer proje yoksa tekne sahibinin ve kaptanının yönlendirmelerine göre payandaları teknenin içindeki perdelerin hizasına koyuyoruz. Lift operatörümüz ve çekek ekibimizin elinde bir hesap raporu bulunuyor. Hangi payandanın kaç ton yük taşıyacağını bu rapordan kontrol edip teknenin ağırlığına göre dizilim yapıyorlar.Ustadan çırağa geçen ve bizim de kullandığımız birtakım yöntemler de elbette var. Örneğin, lift ile teknenin karinasını ilk önce merkez hattındaki sehpaların üzerine oturtuyorlar. Sonra teknik görevliler (kızakçılar) teknenin sancak ve iskelesinin aynı seviyede olup olmadığını ölçerken operatör de sağ ve sol tarafı hafifçe indirip kaldırarak ince ayar yapıyor. Sancak ve iskele taraf aynı hizaya gelince, eğer ahşap payanda kullanılacaksa; önceden boyları ayarlanmış olan payandalar yerlerine yerleştiriliyor. Payandaların altına ve üstüne konularak balyozla hafifçe sıkıştırılan kamalar (üçgen ahşap) sayesinde operasyon tamamlanmış, tekne karadaki yerine yerleştirilmiş oluyor.

İklim değişiklikleri nedeniyle, Türkiye’de daha önce görülmeyen, hortum, tsunami gibi, doğal afetlere şahit olduk son zamanlarda… Tekne karadayken, doğal afetlere yönelik alınan ek önlemler var mı?

Hortum ve tsunami çok sık rastlanılan afetler değil ancak Setur Marinalar olarak bu konularda da birçok tedbir alıyoruz. Herhangi bir afet durumunda tekneler hareket etmesin, devrilmesin diye payandalar arasına çapraz bağlantılar ekliyoruz. Esecek rüzgârın yönünü biliyorsak tam ters tarafa ilave ve daha uzun payandalar ekliyoruz. Karada özellikle boya işlemleri için kurulan çadırların üzerinde hava kaçış delikleri olmasına, çadır konstrüksiyonunun yere sabitlenmiş, çelik veya normal halatlarla gerdirilerek sağlamlaştırılmış olmasına dikkat ediyoruz.

SİGORTA POLİÇENİZE DİKKAT

Karaparkta ya da travel liftte teknenin başına bir iş gelirse sigorta nasıl işliyor, marinanın bu işte sorumluluğu ne kadar? Yani masrafları marinanın sigortası mı karşılıyor, teknenin sigortası mı? Bir de tekne karaya alınırken baktığınız özel evraklar var mı?

Herhangi bir tekneyi marinalarımıza kabul etmek için, üçüncü şahıslara karşı mali mesuliyet sigorta poliçesine sahip olmasını şart koşuyoruz. Bu poliçenin, teknenin denizdeki seyri veya karada yapılan bakım işleri esnasında herhangi bir şekilde diğer teknelere, şahıslara, iskelelere zarar vermesi durumunda devreye girmesi amaçlanıyor. Herhangi bir hasar durumunda sigorta şirketlerinin atayacağı bilirkişiler, hasarın oluş şeklini, nedenlerini, varsa kişilerin kusurlarını tespit edip bir rapor hazırlıyorlar. Bu rapora göre sigorta şirketleri hasarı tazmin ediyor. Liftin kayışının kopması gibi, bizim operasyonlarımızdan kaynaklanan hasarların tazmini içinse marinalarımızın sahip olduğu “Marina Operator’s” başlıklı poliçemiz kapsamında hasar dosyası açıyoruz.

Karadaki teknelerde, topraklama adına toprağa kablo gömüldüğünü gördüm. Sizce gerekli mi? Toprak olmayan yerde ne yapacağız?

Tekne özellikle uzun süre karada kalacaksa ve elektrik kaçağından şüpheleniliyorsa metal aksamlar zarar görmesin diye teknenin gövdesinde bulunan topraklama plakasından toprağa bir kabloyla bağlantı yapılabilir. Teknede elektrikli cihaz çalışmayacaksa, tüm sigortaları kapatıp akü başlarını sökmek de alternatif bir tedbir olarak kullanılabilir. Bu durumda akülerin sağlığını korumak adına karada kalış süresi boyunca aküleri ayda bir kez şarj etmek yerinde olacaktır.

Travel liftin kayışlarının özellikleri ne? Kopma riski var mı? İstatiksel olarak en çok karşılaşılan problem neler?

Çekme/atma işlemleri marinalarımızda bulunan travel liftlerle veriliyor. Paletlerin malzemesi kapasitelerinin yedi katı ağırlıkla test edilmiş polyester ve ipek karışımından oluşuyor. Üretilirken tek parça iple, herhangi bir ek olmaksızın dokunuyor. Yani kopma ihtimalleri oldukça düşük. Liftlerin de her makine gibi bozulma ihtimalleri var. Ama bu makineler bildiğimizin tersi bir mantıkla çalışıyor. Bekleme ve boşta çalışma sırasında tüm sistemler fren konumunda oluyor. Operatör, kontrol kollarına hareket verdikçe frenler gevşiyor ve hareket başlıyor. Bu çalışma sistemi sayesinde, herhangi bir acil durumda her şeyden elinizi çektiğiniz anda tüm sistemin olduğu yerde hareketsiz olarak kalmasını sağlıyor.

Benzer şekilde arıza durumunda da tüm mekanizma (tüm tamburlar, halatlar, tekerlekler) frenleniyor ve bunun da güvenli bir sistem olduğunu söyleyebiliriz. Bakımını düzenli yaptığınızda kolay kolay arıza yapmıyor. Fakat istatiksel olarak en çok rastlanan sorun yağ kaçağı ve hidrolik hortum patlaması. Çünkü bu makineler yüksek basınç ve UV ışınları altında çalışıyor.

Teknik anlamda sizce tekneyi karaya almak için en iyi zaman ya da optimal karada kalma süresi nedir?

Her bir öneri yapılacak işlere göre değişiklik gösteriyor. Sadece standart alt bakım ve makine periyodik bakımı gibi işlemler yapılacaksa, bir hafta yeterli bir süre olur. Ancak ciddi bir motor arızası veya motor refit işi yapılacaksa, tik güverte değişecekse, teknenin üstbinası boyanacaksa, gövdede osmosis varsa ve tedavi edilecekse 1 ile 6 ay arasında bir süreyi karada geçirmesi gerekir.

 

 

BUNLARI KONTROL ETMEYİ UNUTMAYIN

  • Tekne denizdeyken tüm manevralar test edilmeli. Herhangi bir aksaklık varsa, egzozdan beyaz veya yoğun siyah duman çıkışı gözleniyorsa bir motor teknisyenine gösterilmeli.
  • Denizde teknenin su emişleri ve atışları düzgün çalışıyor mu kontrol edilmeli.
  • Tekne karaya alındıktan sonra tutyaların ne kadar eridiği kontrol edilmeli.
  • Tüm vanalar, özellikle denizle bağlantılı olanlar, kontrol edilmeli. Bağlı olduğu yerde batan teknelerde en çok rastlanan neden gevşemiş, kopmuş, bozulmuş vanalardır.
  • En çok rastlanan ikinci neden ise kuyruklu teknelerde kuyruk körüğünün yırtılması ve teknenin buradan su almasıdır. Karada kuyruk körüğünün sağlamlığı kontrol edilmelidir.
  • Tüm zincir yere serilip sağlamlığı ve baklaların kalınlığı kontrol edilmeli. Zincirin dayanma gücü, en zayıf halkasının dayanma gücü kadardır.
  • Dümen yelpazesinde boşluk var mı, kontrol edilmeli.
  • Zehirli boya yenilenmeli, en az iki kat olarak uygulanmalı.
  • Fiberglass tekne ise osmoz kontrolü bir uzman tarafından yapılmalı.
  • Elektronik cihazlar kontrol edilmeli, en küçük bir arıza ya da aksaklık varsa giderilmesi için uzmanına gösterilmeli.
  • Yelken donanımı kontrol edilmeli.
  • Liferaft olan teknelerde liferaftlar yetkili teknik servis tarafından muayene edilmeli.
  • Yangın tüplerinin tarihleri güncel mi, dolum için süre var mı kontrol edilmeli.
  • Motorun yağ ve filtre bakımları ve gerekiyorsa kuyruk bakımı yapılmalı.
  • Jeneratörün periyodik bakımı yaptırılmalı.
Dergimizi abone olarak ya da Turkcell Dergilik ve Magzter uygulamasını IOS ve Android tabanlı tablet ve telefonlarınızdan indirerek okuyabilirsiniz.