Malay Yarımadası’ndan Antarktika’ya, çöl yürüyüşünden buzul tırmanışına… Yeni maceralar için dünyanın en iyi cruise rotalarını araştırdık. Şimdi gözlerinizi kapayın, o hep hayalini kurduğunuz yeri düşünün, gemi turlarını araştırın, ajandanızı ayarların ve gerisini cruise şirketine bırakın.
Yazı: Kadir Pirasoğlu
Hem egzotik hem romantik Karayipler
Egzotik bir tatile Amerikan rüyasıyla başlamaya ne dersiniz? Bu tur için öncelikle New York’a uçuyorsunuz. Geminin demir alacağı New Jersey’e gidene kadar Time Meydanı, Özgürlük Anıtı, Central Park ve ulusların yoğunlukta olduğu Çin Mahallesi, Küçük İtalya ve Harlem’i gezebilir ya da 381 metre uzunluğundaki Empire States Binası’nda şehrin muhteşem manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. New Jersey’den ayrıldıktan sonra ilk durağınız cennet koyları ve egzotik bitki örtüsüyle Haiti’nin kuzey kıyısındaki liman şehri Labadee olacak. Burada deniz ve güneşin keyfini çıkarabilir, kuzeydeki tepelere kurulmuş ip kaydırağıyla (Dragon’s Spash Waterslide) adrenalin dolu dakikalar yaşayabilirsiniz. Haiti maalesef hâlâ depremin izlerini taşıyor ama doğanın güzelliği buna bile yenik düşmemiş. Haiti’den sonra Karayipler’in saklı hazinesi Porto Riko’nun başkenti San Juan’a demirliyorsunuz. 500 yıllık geçmişe sahip ada masmavi denizi ve güzel plajlarıyla insanı büyülüyor. Yıllarca İspanyolların etkisi altında kalan şehirde San José Kilisesi, Paseo de la Princesa Anıtı, El Capitolio Meclis Binası görülmesi gereken yapılar arasında. Turun kalan kısmında Saint Kitts Adası ve St. Martin Adası’nın liman şehri Philipsburg var. Şehrin en önemli yeri ise kuşkusuz turkuaz renkli denizi ve hemen üzerinden uçakların piste indiği Maho Plajı. Yeşile, maviye ve elbette deniz ürünlerine doyacağınız bu 15 günlük yolculuk yine New Jersey’de son buluyor. Dilerseniz Amerikan rüyasına da kaldığınız yerden devam edebilirsiniz.
Adalar ülkesi Papua Yeni Gine
Güney Pasifik Okyanusu’yla Mercan Denizi arasında kalan Papua Yeni Gine ve ona bağlı adalarda geçireceğiniz tur için önce Queensland eyaletinin başkenti Brisbane’e uçuyorsunuz. İlk durak Papua Yeni Gine’nin güneyindeki liman şehri Alatau. Burada ülkenin en eski ve en büyük dans ve kostüm etkinliği olan Goroka Festivali‘ni izleyebilir, panoramik liman turu yapabilir ve yerliler için şehrin ilk kurulan lisesini ziyaret edebilirsiniz. Ardından doğası ve kumsalıyla büyüleyici Kitava Adası‘na hareket ediyorsunuz. Ertesi gün 1994 yılında volkanik bir patlama sonucu yıkılan Rabaul’a demir atıyorsunuz. İkinci Dünya Savaşı’nda Japonların üs olarak da kullandıkları Rabaul’da bulunan mühimmat ve hastaneleri gizlemek için açılan tüneller ilgi çekici. Deniz, doğa ve bol tarihi zenginlik haricinde es geçmemeniz gereken birkaç nokta daha var. Kiriwina Adası, Doini Adası, Kawanasausau Boğazı ve Milne Körfezi’ni not almayı unutmayın. Güney Pasifik’teki yolculuğunuz yine Brisbane’de sona eriyor. Seyahatinizi birkaç günlüğüne uzatıp Avustralya’yı görülmesi gereken ülkeler listenizden çıkarmak bir tercih olabilir.
Güleryüzlü insanların diyarı Bali
Son yılların en popüler balayı mekanlarından biri olan Bali’de farklı bir tatil yapmak mümkün. Aslan Şehri olarak da bilinen Singapur’dan başlayan turda gözünüzü açık tutmanız gerekecek. Çünkü görülecek çok yer var. Ulusal Orkide Bahçesi, Çin Mahallesi, Sentosa Adası, Chettiar ve Sri Mariamman Tapınağı, Little India, en ihtişamları binaların bulunduğu Raafles Place ve ünlü alışveriş caddesi Orchard Road ile gece hayatının kalbi Clarke Quay mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Bu zorlu ilk aşamadan sonra bir nefes alıp devam etmeniz gerekecek çünkü bir günlük deniz yolculuğunun ardından Endonezya’nın başkenti Cakarta’ya demir atıyorsunuz. Şehri gezmeden önce dünyadaki son yelkenli ticaret gemilerini açık hava müzesi Sunda Kelapa Port’ta görmeniz mümkün. Bu fırsatı kaçırmamanızı MBY ekibi olarak özellikle öneriyoruz. Şehir turundaysa Taman Mini Indonesia Indah Parkı, MONAS Bağımsızlık Anıtı ve Cakarta’nın önemli simgelerinden İstiklal Cami’ni ziyaret edebilirsiniz. Ertesi gün Semarang şehrinde bir gün geçirip Bali’ye doğru seyir alıyorsunuz. İşte her şey yeniden başlıyor. Derin bir nefes aldınız mı?! Güler yüzlü insanların diyarı Bali’de yaptığınız turun ilk durağı deniz kıyısındaki kayalıklardan yükselen Pura Luhur Uluwatu tapınağı. 11. ve 15. yüzyıl arası yapılmış olan tapınak Bali mimarisinin de en güzel örneklerinden. Burada geçireceğiniz iki günde Batur Yanardağı bölgesinde yürüyüş yapabilir, kumsalda denizin ve güneşin tadını çıkarabilir, Maymun Ormanı’nı keşfedebilir ya da her şeyi bir kenara bırakıp alacağınız Bali masajıyla rüyalara dalabilirsiniz. 14 gün süren seyahatte vaktiniz ve enerjiniz kalırsa Komodo Adası’nda dünyanın en büyük kertenkele kolonisi Komodo Ejderi’yle tanışmanızı öneririz, çok seveceksiniz.
Çöle cruise turu
Tur gökdelenleri ve yapay adalarıyla farklı bir vaha görünümündeki Dubai’de başlıyor. Geminiz demir almadan Burj Al Arab Oteli’ni ya da yapay Palmiye Adaları’nı gezebilirsiniz. Ertesi gün bambaşka bir ruh haline hazır olun. Çünkü gözlerinizi uçsuz bucaksız çöllerin ve muhteşem kumsalların tarihi dokuyla iç içe geçtiği Muscat’ta açacaksınız. Burada deve yarışları seyredebilir, çöl safarisine ya da dalış turuna çıkabilirsiniz. Ardından bir balıkçı kenti olan Khasab’a geçiyorsunuz. Kent, 16’ncı yüzyılda Portekizliler tarafından inşa edilen binalarının da katkısıyla oldukça farklı bir atmosfere sahip. Ardından Emirlikler’in en zengin şehri Abu Dhabi’nin mühendislik harikası limanı Khor al Fakkan’a yanaşıyorsunuz. Yılın beş ayı festivaller düzenlenen kentte sıkılmayacağınız garanti. İstanbul’a dönmeden önce Dubai’de alışveriş imkanınız da var.
Heyecan dolu Güney Amerika
Yeşilin maviyle, mavinin şehirle bütünleştiği tutkulu şehir Rio de Janeiro’dan demir aldıktan sonra ilk durağınız tangonun başkenti Buenos Aires. Dünyanın en büyük nehir ağzına kurulmuş şehrinde geniş bulvarlarda ve zarif binaların arasında gezip, kafelerde tango ruhunu hissedebilirsiniz. Ertesi gün liman kenti Uruguay’ın Montevideo şehrine vardığınızda az ileride bembeyaz kumsalıyla ünlü Pocitos plajı sizi tüm çekiciliğiyle karşılıyor. Ardından iki günlük yolculukla Falkland adasına geçiyorsunuz. Burada doğa yürüyüşüne çıkıp Rockhopper ve Gentoo penguen kolonileriyle, deniz aslanlarıyla ve albatroslarla tanışma imkanı elde edebilirsiniz. Bu turda bir sonraki duraksa Güney Amerika’nın en güney ucu, azgın deniziyle meşhur Cape Horn’dan sonraki Ushuaia. Macellan’ın keşfettiği topraklarda doğayla iç içe bir gün sizi bekliyor. Ertesi günse Macellan Boğazı’nın kıyısındaki liman kenti Punta Arenas’a varıyorsunuz. Muhteşem tabiata ev sahipliği yapan şehirde fiyordlara ve Torres del Paine’e düzenlenen turlara katılabilir ya da iki saatlik bot turuyla Macellan penguenlerini ziyaret edebilirsiniz. Yolculuğun 14’üncü ve son gününde ünlü şair Pablo Neruda’nın ülkesi Şili’nin başkenti Santiago’da turunuz sona eriyor. Böylesi bir final de bu turu çok cazip kılıyor.
Gizemli Uzakdoğu
Uzakdoğu’nun çekim gücü sanıyoruz birçok insanı etkisi altına almayı başarıyor. Üstelik bu haksız bir etki de değil. Bu turda öncelikle Malay Yarımadası’nda yer alan Singapur’a uçuyorsunuz. Singapur; spor, fuar ve festivaller nedeniyle yılın büyük bir kısmını hareketli geçiriyor. Gezilecek yerler için Bali turuna göz atmanız yeterli. Singapur’un ardından iki günlük deniz yolculuğuyla melekler şehri Bangkok’a demir atıyorsunuz. Ülkeye özgü yemekleri tatmak için Siam Meydanı ve Sukhumvit Caddesi’ndeki restoranları tercih etmeniz öneriliyor ve yeni lezzetler konusunda önyargılarınızdan arınmanız. Bangkok’tan ayrılmadan önce 1782’den beri Siam Krallığı’na hizmet veren Büyük Saray, Zümrüt Budha’ya ev sahipliği yapan Wat Phra Kaew Budist Tapınağı, Wat Pho Tapınağı ve yüzen pazarları gezmek için yeterli zamanınız bulunuyor. Değerlendirmekte yarar var. Ertesi gün Vietnam’ın dört büyük şehri; Ho Chi Minh, Hue, Danang ve Hanoi’ye doğru limandan ayrılıyorsunuz. Vietnam’da geçirdiğiniz sürede Mariamman Tapınağı’nı ziyaret edebilir, Mekong deltasında kayıkla gezebilir ve Vietnam Savaşı’nın izlerini taşıyan Cu Chi tünellerini görebilirsiniz. Son duraksa Hong Kong. Victoria Zirvesi’nden manzaranın keyfini çıkarmayıi 1871 yılından beri korunan botanik bahçeleri gezmeyi, Tsing Hau Tapınağı’nı ziyaret etmeyi unutmayın.
Buzlar ülkesini keşif
1982’de suya indirilen ve birçok araştırmada National Geographic ekibinin ulaşımını sağlayan Explorer gemisi artık Antarktika’yı keşfetmek isteyenlere hizmet veriyor. Geminin profesyonel kadrosu doğal hayat ve denizcilik gibi konularda eğitim de veriyor. Antarktika turu Arjantin’in başkenti Buenos Aires’ten dünyanın en sonu olarak da adlandırılan en güneydeki Ushuaia’ya uçuşla başlıyor. Buradan gemiyle Antarktika Yarımadası’nı keşfetmek için önce azgın deniziyle ünlü Cape Horn ve Drake Geçiti’ni aşıyorsunuz. Yaz mevsiminde 24 saat gündüzün yaşandığı bu bölgede adayı keşfetmek için bolca zamanınız olacak. Ama enerjinizi ayarlama kısmı size kalmış. Altı gün içinde Cennet koyu, Lemaire Kanalı, Petermann Adası ve Neko Limanı’nı görebilir, buzullara çıkabilir ve sahilde penguenlerin arasında yürüyebilirsiniz. Instagram’da arkadaşlarınızı kıskandıracak bol beğenili fotoğraflar da cabası. Yine Buenos Aires limanında son bulan seyahat 14 günlük eşsiz bir deneyim sunacak.
