Hemen her sektörde olduğu gibi denizcilikte de çevresel sürdürülebilirliği artırmak için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Fosil yakıt tüketimini azaltmak ve emisyonları düşürmek için elektrikli ya da hibrit tahrikli sistemler bir yandan devam ederken yeşil yakıtlar üzerine çalışmalar da hız kazanmış durumda. Bugün adı geçen beş potansiyel yakıt var; hidrojen, amonyak, metanol, biyoyakıtlar ve LNG (likit doğal gaz). Fakat her birinin artıları olduğu gibi eksileri de mevcut. Özellikle hidrojen ve amonyak, temiz enerji potansiyeline sahip olmasına rağmen teknelerde depolanma ve taşınma konusunda zorluklara sahip.Likit Doğal Gaz (LNG) ise karbon emisyonlarını tamamen ortadan kaldırmayan bir fosil yakıt olması nedeniyle uzun vadede sürdürülebilir bir çözüm olarak görülmüyor. Bu noktada, metanol öne çıkıyor. Metanol, biyokütleden veya karbon emisyonlarından üretilebilmesiyle dikkat çekiyor ve mevcut motor teknolojileriyle uyumlu bir şekilde kullanılabiliyor.
İşte bu fikirle yola çıkan Archipelago Yachts kurucusu Stephen Weatherley metil alkolün başarısını kanıtlamak için harekete geçti. Uzun menzilli bir katamaran tasarlayan Archipelago Yachts, yeşil geleceğin anahtarı olduğunu düşündüğü metanol kullanacağı bu projesi için biraz daha finansal kaynağa ihtiyaç duyuyor. Proje detaylarını sayfa 108’de okuyabilirsiniz. Proje maliyeti büyük belki ama tüm sektör ve geleceğimiz düşünüldüğünde bu maliyete değer. Motoryatlarda yeşil yakıtların kullanımı, sektördeki çevresel ayak izini azaltmak için kritik bir adım olabilir.
Denizlerimizi, gelecek nesillere miras bırakabilmek için bu adımları şimdiden atmamız mühim.
İyi okumalar,