Cannes ‘da festival havası

Cannes ‘da festival havası

Cannes geceleri de güzel

Cannes Film Festivali milyonların gözünü Fransız Riviera’sına çevirmiş durumda. 17-28 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek festivale bilet bulmak imkânsıza yakın olsa da, sokaklardaki şölene dahil olmak hoşunuza gidebilir…

Yazı: İlker Bayram

Mayıs ayında dünyanın en prestijli organizasyonlarından olan Cannes Film Festivali ve Monaco Grand Prix’sine ev sahipliği yapan Fransız Riviera’sı nam-ı diğer Côte d’Azur, her sene olduğu gibi bu sene de yat sezonunun açılışını müjdeliyor. Bouches-du-Rhône’dan İtalyan sınırındaki Menton’a kadar uzanan lüksün, şatafatın ve eğlencenin akdenizin parıltısına karıştığı kıyı şeridinde görülmeye değer çok fazla güzellik var.

Bu sene 70’inci yılını kutlayan festival için dünyanın her yerinden Cannes’a akın edecek ünlülerle sezon açılışı yapmak isteyenlerin hâlâ bir şansı var! 17-28 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek festivale bilet bulmak imkânsıza yakın olsa da, sokaklardaki şölene dahil olmak ve eğlenceyi ciğerlerine çekmek isteyenler İstanbul’dan uçakla Antibes’e gidebilirler. Antibes’den 10 dakikalık bir tren yolculuğu Cannes’a ulaşmanız için yeterli. Gardan merkeze ulaşım oldukça kolay; taksi, otobüs ya da araç kiralama seçenekleri mevcut.

Yılın 300 günü güneşli olan bölgede charter şirketleri her bütçeye uygun tekne kiralama yapıyorlar. Mayıs-haziran hafif ve orta şiddetli rüzgârlarıyla Cannes’da denize çıkmak için en uygun dönem olsa da zaman zaman kendini gösteren karayel için tedbirli olmakta fayda var. Côte d’Azur için genel kural: Güzel hava batıdan, kötü hava doğudan gelir!

FORMULA 1’İ UNUTMAYIN

Cannes’a gitmişken Monaco’ya geçmemek olmaz. Üstelik de 25-28 Mayıs tarihleri arasında F1’in gözbebeği Monaco etabı varsa… 35 bin nüfusa sahip ülke 19’uncu yüzyıldan beri süper zenginlerin sayfiye yeri olma özelliğini taşıyor. F1’in düzenlendiği hafta yediye katlanan nüfus dolayısıyla bütün ülke bir festivalin içine düşüyor sanki. Monaco etabı için bilet fiyatları 70 Euro’dan başlayıp 700 Euro’ya kadar çıkıyor. Katılımcılar için türlü etkinlikler olduğunu söylemeye gerek yok. 26 Mayıs’taki yat partisi de bunlardan biri. Ancak gitmeden epey önce rezervasyonunuzu yaptırmanızda fayda var. Tekne kiraladıysanız Cannes’dan Monaco’ya nasıl ulaşacağınız belli. Ancak sezon yoğun olduğu için marinalardaki yer durumunu mutlaka önceden kontrol edin. Araç kiralamayı tercih edenleri de başka bir macera bekliyor. Monaco’ya ulaşma süreniz, Fransız köylerinde kendinizi kaybederseniz, uzayabilir. Ama görülecek keşfedilecek köyler ve o köylerde gizli Michelin yıldızlı restoranlar olduğunu hatırlatalım.

St. Tropez sahili tipik bir Akdeniz kasabası havasında
St. Tropez sahili tipik bir Akdeniz kasabası havasında

MUTLAKA GÖRÜN

La Croisette Bulvarı
Festival ve Kongre Sarayı’ndan başlayarak Cannes sahili boyunca yaklaşık iki kilometre uzanan bulvar, Altın Palmiye’ye ilham veren palmiyeleriyle kasabanın en ünlü bölgesi. Bir tarafında lüks otel, mağaza ve restoranların, diğer tarafında plajların sıralandığı bulvarda festival süresince hem deniz manzarasının keyfini sürebilir hem de birçok ünlü yönetmen ve oyuncuyla karşılaşma fırsatı yakalayabilirisiniz.

Le Suquet
Cannes’ın sakin bir balıkçı kasabası olduğu zamanlara kısa bir tur düzenlemek ve tarihin kokusunu ciğerlerine çekmek isteyenler için Le Suquet mutlaka görülmesi gereken bir mahalle. Araç trafiğine kapalı olan bölgede, tarihi merdivenlerden, hoş bahçelerin ve tarihi surların arasından geçerek tarihi kiliseye ve 11’inci yüzyıldan kalma Mont-Chevalier gözetleme kulesine ulaşabilirsiniz. Buraya kadar, ortaçağın büyülü atmosferini hissedemediyseniz bir de gözetleme kulesinin tepesindeki panaromik Akdeniz manzarasını ve tarihi limanı görmenizi tavsiye ederiz.

Gezi yazısının devamı Mayıs 2017 sayımızda..

Dergimize Abonelik Merkezi web sitesinden hızlı ve kolayca abone olabilirsiniz.