Boğaz’ın ve Galataport’un yeni sakini Costa Venezia, her hafta ana limanı İstanbul’dan yolcularını alıp Ege’ye açılıyor. İlk seferine mayıs başında çıkan gemiyi 24 saatliğine deneyimleme imkanı bulduk.
Yazı: Betül Usta
“Yüzen Venedik” Costa Venezia’yı ilk görüşüm denizden oldu. Costa Cruises, filosunun en yenilerinden olan geminin her görenin dikkatini çekme sebebi çok büyük olması; tam 323 metre. Limanlarımıza yanaşan en büyük gemilerden olan Costa Venezia’nın daha çok yüzen bir oteli andırdığını düşündüm. Gemiye binince de bu his değişmedi. Gemi her noktasında Venedik’ten esinlenmiş dekorasyonu, restoranları, barları ve alışveriş noktalarıyla gerçekten yüzen bir 5 yıldızlı otel.
Gemiye binmeden ilk şaşkınlığı Galataport’ta yaşıyorsunuz. Boğaz’ın yeni noktasının dışarıdan görünmeyen yüzünde, cruise yolcuları için yepyeni, daha çok havalimanını andıran, çok büyük bir yolcu salonu bulunuyor.
5 bin 260 yolcu kapasiteli Costa Venezia’ya girince, kamaraların yerini bulmak zaman alabiliyor. 10’dan fazla asansörü ve 22 katıyla gemi en başta bir labirenti andırıyor. İlk şaşkınlığı attıktan sonra ise yönünüzü bulmanız kolay. Boğaz’a ve tarihi yarımadaya bakan balkonlu kamaraya girince manzaradan ayrılmak zor oluyor. Kamaralar boyutları ve Venedik temalı tasarımlarıyla yine bir otel odası tadında ve beklediğimden büyük.
2019’da İtalya’da suya inen, daha çok genç olan gemide gezinmeye başladığınızda her yol sizi Piazza San Marco’ya çıkarıyor. Venedik’in en ünlü meydanı gibi burası da geminin kalbi. Mağazalar, restoranlar hep buraya açılıyor. Ferah ve şık alanda misafirlerin vakit geçirmesi için bir bar da mevcut.
Gastronomi geminin odak noktalarından biri. Geminin üç Michelin yıldızlı şefi var. Şefler sezon boyunca farklı tarihlerde Casanova restoranda misafirleri ağırlayacaklar. Uzun süreler beklemeden kolayca rezervasyon yapılabilmesi cezbedici tarafı. Canal Grande alacarte restoran ise manzarası, içindeki kanal görünümü ve gondoluyla geminin en dikkat çekici yerlerinden. Benim gibi Venedik’i özleyenler için ilaç gibi.
Beş havuzu ve jakuzisi, üç su kaydıraklı Aqua Park’ı bulunan gemide asıl eğlence en yukarıda. Havuzların, kaydırakların bulunduğu en üst katta genç yolcular hedeflenerek tasarlanmış Aperol Bar gibi alanlar bulunuyor. Geminin en beğendiğim yerlerinden olan bu bar, renkli İtalya havası ve özel güneşlenme localarıyla dikkat çekiyor.
Geminin tiyatrosu Tiyatro Rosso Venedik “La Fenice” tiyatrosundan ilham alıyor ve bir diğer cazibe noktası. Biz harika sesli sanatçılar eşliğinde Casanova temalı bir gösteri seyrettik. Eğlence için her akşam ayrı temalı partiler de düzenleniyor. Venedik Festivali tadındaki maskeli parti bu eğlencelere dair bize de ipucu oldu. Costa Venezia’da, gemi limanlardan ayrılınca misafirlerin vakit geçirebileceği bir de casino mevcut.
Costa Venezia, her pazar yolcularını alacak ve İstanbul, İzmir, Bodrum, Mikonos ve Atina veya İstanbul, Kuşadası, Rodos ve Girit rotalarını izleyecek. Kasım’dan itibaren ise Nisan 2023’e kadar 12 günlük programıyla rotasını, Mısır ve İsrail’in dahil olduğu Doğu Akdeniz’e çevirecek.
24 saati bile bu kadar keyifliyse, her sabah başka bir limanda uyanılan turları nasıldır diye düşünerek ayrılıyorum bu güzel gemiden.