Hırvatistan’ın çağrısı

Hırvatistan’ın çağrısı

Kovidle gelen uzun bir kış uykusundan sonra, Thomas ve Jutta Kittel’in Marlow 72’si adalarla dolu cennet Hırvatistan kıyılarını keşfetmek için yola çıkıyor.

YAZI VE FOTOĞRAFLAR: Thomas Kittel

Hayat sonunda tekrar başlıyor; Kovid seyahat kısıtlamaları nedeniyle İtalya’da neredeyse iki yıl karada kaldıktan sonra Marlow 72’miz Azura yeniden suda ve teknenin kaldığı Lignano marinasının teknisyenleri kapanmanın pek çok farklı neticesine çare bulmaya çalışıyor. Basitçe ifade etmek gerekirse, tekne kuzeydeki evine göre Akdeniz’de iki kat hızlı yaşlanıyor. Almanya’da tekneler yılın altı ayını büyük kapalı hangarlarda kışlayarak geçirir, oysa Akdeniz’de tüm yıl boyunca çevre etkilerine karşı açıkta kalıyorlar. Bu nedenle Azura yaz aylarında yoğun ısı ve güneş ışınlarına, kışın yağmur ve sabitlenmemiş her şeyi yırtan rüzgârlara maruz kaldı. Sonuç olarak onarım gerektiren pek çok şey var.

Denizdeki ilk günümüz öncesinde ve teknemizle 35 bin deniz milinden fazla seyir yapmış olmamıza karşın, Jutta ve ben havadaki gerginliğin farkındayız. Sistemler çalışacak mı? Denize alışacak mıyız? Deneyimle kazandığımız ekip çalışması hemen devrede olacak mı? Her yıl yaptığımız gibi 200’den fazla anahtarın tam olarak ne yaptığını birbirimize hatırlatmamız gerek.

Kaçınılmaz şekilde, tekne yaşantısına uyum sağlamamız biraz zaman alıyor, bu nedenle yolculuğun ilk etabında, Lignano’dan Trieste’ye, sadece paslanmış olmamızla açıklanabilecek bir olay yaşıyoruz. Yıllar önce karadan yaptığımız bir seyahatte gördüğüm Grado’yu tekneyle ziyaret etmeyi hep hayal etmiştim. Düşük süratte makine seyriyle Grado’nun uzun giriş kanalında ilerliyor ve geceleme için hiç yer olmadığını öğrenince Azura’yı isteksizce geri döndürüp Trieste’ye gitmek üzere denize çıkıyoruz.

Hırvatistan kıyıları gezi yazısının devamını Şubat sayımızda okuyabilirsiniz.

Dergimizi abone olarak ya da Turkcell Dergilik ve Magzter uygulamasını IOS ve Android tabanlı tablet ve telefonlarınızdan indirerek okuyabilirsiniz.