Genova’nın doğusunda, pırıl pırıl sulara sahip La Spezia Körfezi Akdeniz’in en güzel doğal limanlarıyla yatçılar için mükemmel bir rota.
Dağlık bir yarımada ve Palmaria Adası’nın koruduğu, derin sulara sahip bu körfez, İtalyan rivierasının çarpıcı bir seyir bölgesi. Renkli limanları, arkasında ormanlık tepelerin uzandığı şık yeni marinalarıyla harika manzaralara sahip. Körfezin en iç kısmında yer alan La Speazia tepeden aşağı doğru dağılmış şirin bir kasaba, şaşırtıcı uzunlukta bir limanı ve bağlama yerleri var. Doğusundaki ünlü Lerici limanı romantik bir ortaçağ kalesinin gerisinde kalıyor.
Körfezin girişi oldukça çarpıcı. Palmaria’nın 10 mil kuzeybatısındaki yüksek tepeler dik bir şekilde masmavi denize iniyor ve kayanın üzerinde kübist bir yapbozu andıran, birbirine yaslanmış evleriyle beş tarihi köy yer alıyor. Burası efsanevi Cinque Terre, özellikle de akşamüstü batan güneşin ışıklarıyla parladığında, Avrupa’nın en nefes kesici limanlarından biri. Sıcak ışık Punta Mesco’nun dev bir ejderha kuyruğu gibi suya inen girintili omuruna yansıyor. Cinque Terre’nin güney uzantısı Palmaria’nın içinde, La Spezia’ya doğru uzanan dar bir boğazın ağzını süsleyen çarpıcı bir kilisenin de bulunduğu Cape San Pietro’da sona eriyor. Bu boğazdan geçerek müthiş bir giriş yapıyorsunuz. İskelede parlak boyalı evleri ve Barok kalesiyle Portovenere’yi geçiyorsunuz. Sancakta engebeli Palmaria bir korsan sığınağı gibi gizemli görünüyor. İleride Apuan Alpleri hemen kıyının gerisinde 2 bin metreye kadar yükselerek, cennet gibi bir seyir bölgesine davet ediyor. Buraya ‘Şairler Körfezi’ deniyor. Byron ve Shelley bu ilham verici sürgün yerinde rahat bir hayat geçirmiş, 19’uncu yüzyılın basit Akdeniz balıkçı köylerinin, güneyin sıcak ikliminin tadını çıkartmışlar. Bu köylerden bazıları şimdilerde hareketli kasabalara dönüşmüş, ancak şiirsel büyülerini hâlâ koruyorlar.
Yazının devamı Ekim 2016 sayımızda..